- Kategori
- Şiir
Kırmızı, kırlangıç, pas ve şarap izi

bir yanım ayrılık bir yanım hüzün şimdi, her yanım kırmızı...
Kırmızı
Kırlangıçlar uçuşuyor gözlerinin içinde
Bir gözlerin ışıldıyor bir de dudağındaki kırılgan kelimler
Kirpiklerinin arasında kısık sokak lambalarım
Yürüyorum üzüm suyu akan ellerinde
Pekmez vakti midir sevdiğim
Yoksa şarap mahzeninde bekleyen mi sendin
Bunca yıl bekleyen mi bendim…
Adımların iz bırakıyor bir şubat ayı toprağa
Beyazlar yok bundan mıdır her yer kırmızı
Sonbahar kışa kış bahara bahar yaza karışıyor ardından
Senden midir her yer kırmızı
Gök kırmızı ağaçlar kuşlar yağan yağmurlar kırmızı
Ben kırmızı, yeni bir aşkın rengi midir yoksa
Bir önceki tozlu bir griye dönüşmüştü maviyken
Sen neye dönüşürsün kırmızı…
Koşturma koşturma beni ardından koşturma
Dokunma dokunma bana öylece kal dokunma
Sen dokununca içim bile kırmızı olacak biliyorum
Sarsılacak düşecek yüreğim ayaklarına
Biliyorum biliyorum
Artık dönüşü yok biliyorum
Her şey oldu bile
Anladım her şey aynısı gibi işliyor
Zaman aynı geçiyor gün aynı güne benziyor
Benzemesin istiyorum benzemesin
Bak işte ağustos geçti bile
Ayaklarımın dibinde karıncaların son telaşı
Yine aynı kapının önü ve seni bekliyorum
Kışa geçmeyelim sevdiğim kışa geçmeyelim
Vakit aynı vakit kalsın sıcaklık aynı sıcaklık
Yosun kokuları hep aynı essin teninde
Ay aynı kalsın güneşse kırmızı…
Eflatun zambaklara dokun şarap kokan ellerinle
Bir kitap kapağındasın kırmızı zambaklar elinde
Ben nerdeyim…
Rüzgâr uğultusuyla esiyorsun yüreğimin kulağına
Kırmızı çöl toprağını getirdim bedenindeyim
Artık ben senim…
Eyvah… eyvah kabul etmek istemiyorum seni eyvah…
Akşam oluyor sevdiğim çaresizce
Güneş batıyor denizin dibine
Gök kırmızısı puslu bir turuncuya dönüşüyor
Sular öyle, geri çekiliyor yaz
Artık uzun kış geceleri başlıyor
Hep aynı geceler hep aynı geceler…
Tipiye tutuldu gözlerim yastığımın yolunda
Silinir mi yüreğimdeki pasa dönüşen bu kırmızı…
Silinir mi ciğerimdeki üzüm kokun…
Silinir mi dudağımdaki bu şarap…
A.Demet BAKIR - 2002 -