Kırmızı alarm: Özgecan Aslan

Dili, bayrağı, halkı olan her kara parçası millet olabilir miydi? Çok yanıldılar, kemiklerini sızlattığımız şehitlerimiz ne yazık ki bizler için umut ektiklerini sanarken taşıyamadığımız bir miras bıraktılar; ''Cumhuriyet''. Ya anlayamadığımızdan ya da ağırlığından. Bir yerlerde bir sorun vardı bu milletin bel kemiğini kıran. Sahi ya hala nasıl gelenek-görenekleklerimizden bahsetmeye çalışıyoruz? Ya da neye neden isyan ediyoruz? Ellerimizle gömüyor olduğumuz yönetim şeklinin mezarında biten dikenlerle inancımızı süslüyor ve kabulleniyorken... Öncelerden alıştırıldık siyah kurdelalar takındık, yürüdük, bugün Özgecan'a destek siyahlara büründük ya yarın? Yarın renkli giyinin diyebileceğimiz, renkleri vaat edebileceğimiz hangi gelecek kaldı? Kimlerin canı yanmalı, hangi kendini bilmezliklerle ellerimiz koparılmalı? Hangi anne çocuğunun silahla vurulmasını duasına katmalı? Saptırılan görüşlerle kaybettiğimiz insanlık kimliğimizi böyle olaylarla birer birer mi hatırlayacağız?

Eğitim şart Türkiye! 

Çoban olmanın gerekliliğini ders almış olmalısın!

Ve artık ''insan'' olarak uyanmalısın !

 

Not: İnsanlara insalığı hatırlatma alarmlarından biri olmaya kurban olduğun için hakkını helal et Özgecan.

En derin noktalarımızdan birinden, bir sürüyü uyandırdın. 

 

Not: Bu alarm bir gün anneniz, kardeşiniz, eşiniz, arkadaşınız, sevgiliniz, çocuğunuz, canınız olabilir !

 

Ülkem (Toprağım) dediğim yerde, evimde, sokağımda, ulaşım aracımda güveni bulamıyorsam, yaşadığım bu yerlerin hayatımda ne kadar önceliği ve önemi kalmış olabilir ?