- Kategori
- Güncel
Kırmızı plaka

Vekile yemek için öncelik gerek!
Halk Yılmaz Özdil hakkında vekillere ve vatandaşa hakaret ettiği gerekçesi ile savcılığa suç duyurusunda bulunmuş? Logosunu ilk defa gördüğüm enteresan bir kanalda bu haberle karşılaşınca bir an dimağım durdu, kanalları, ülkeleri, halkları herşeyi birbirine karıştırdım. Dedim ki içimden yabancı kanal herhalde dalgınım, Ingilizce haber algılayamadım bi an? De bu gavurcuklar Yılmaz Özdil’i nerden bilsin? Üzerinde TBMM yazılı Kırmızı Plakaları nasıl duysun da Özdil hakkında suç duyurusunda bulunsun ki? Ayrıca elin Fransız’ına ne Türkiyedeki vekil plakasından?
Olmaz burası Türkiye o zaman ve bu da bir Türk kanalı o halde, e o hiç olmaz; benim halkım ne zaman kendisine hakaret eden, kötü muamele eden, kendisine söven, dolandırandan şikayet etmiş de suç duyurusunda bulunmuş ki şimdi yapsın, bu durumda genel tavrı bunu yapan karşısında donununu sıyırmaktır aman ağam aman paşam diyip, e peki burası neresi o zaman? :) Neyzen’in çok güzel bir beyiti vardır konuya ilişkin o geldi aklıma;
“Türk insanı gaiptir her lafı kaldırmaz,
Oğlan dersin kızar da öpersin aldırmaz” (orjinalini yazamadım, yayanlamazlardı ama anlayan anladı sanırım )
Dedim ki adam doğru bişey yapmış o vakit, haklıymış ki kızıyorlar; yoksa mümkün değil kimse kızmaz. Şaka, biliyorum yazıyı okudum ben de hatta okumayan kalmasın bu vatanı milleti bölen parçalayan yazıyı(?) Güldüm önce sonra çok da hak verdim kendisine, aklımın almadığı şey bunu nasıl bu kadar ardından anlayıp, Özdil’i yerin dibine sokan bir haber yapabildikleriydi.
Halkı için hiçbirşey yapmadığı; yalnızca makamın kendilerine sağladığı imtiyazlarla, seçildikleri dönemi, eşine dostuna fırsat sağlayarak geçiren ve keselerini doldurabildikleri kadar çok akçe ile doldurmaya çalışan bir takım vekiller, vatandaşa %3 zammı çok görürken, kendilerine muntazaman zam aldıkları halde, sahip oldukları imtiyazlardan hoşnutsuz, daha da imtiyaz istiyorlarmış, Özdil de bunu mizahi bir dille ti’ye almış.
Polisler kendilerini gördüler mi tanımıyorlarmış trafikte; bak sen! Ben de kendilerine baktığım da bu mu vekil diyorum içimden ama nafilene yapalım da bu durum da polis ne yapsın. Sittin senedir kaldıramadık dokunulmazlıklarını yetmedi, oturdukları konutlar, devletin sağladığı bin türlü imkan, havayollarında sahip oldukları kontenjan yetmedi! Vatandaşın işi mi varmış? Aman o kimmiş vekilimiz akşam yemeğini(beleş) Istanbulda yiyecek var mı bundan önemli mevzu, vekil gidecek, vatandaş otobüse talim edecek. Cumhurbaşkanımızı kıskanmış olacaklar ki, şehirler arası yolları kapatamasalar da, en azından şehir içinde geçiş önceliği istiyornuş beyzade bazı vekillerimiz.
Çoğu ağa çocuğu olduğu ve el üstünde tutulmaya alışık oldukları için yadırgıyorlardır tabi Angara bozkırında vatandaşla aynı trafikte bekliyor olmayı. Çok önemli devlet ve memleket meseleleri dururken yollarda vakit kaybetmeyi yediremiyorlardır belki de gururlarına kim bilir(?), vatandaşın işi görülemiyor diye. Assınlar derim ben ya bu Özdil’i, vatan hayini resmen, nasıl konuşurmuş ileri geri vekiller ve onlara şakşakcılık yapıp vekillerimize helal olsun yol önceliği diyen vatandaş hakkında, asalım ne yapmış ki zaten bu halk için bu adam.
Imralı’dakinin yaptığı gibi bebek mi öldürmüş sırf Kürt sorununu bir çözüme kavuşturmak gibi ulvi bir amaç uğruna veya gözü yaşlı binlerce Şehit Anasının bağrına su serpmek için. Özdil dediğin anarşik lüzumsuz bir adam zaten; neymiş vekiller de vatandaşla eşitmiş de, tüm vatandaşların eşit hakları varmış da kimseye imtiyaz sağlanamazmış da, vekilin dokunulmazlığı olmasınmış da, vekil de herkes gibi yargılansınmış, tarfikte beklesinmiş de. Bak hele edepsize sen yaa! Koskoca vekili aklı sıra ayaklar altına alacak, terbiyesiz anarşik, devletimiz ve devlet böyüklerimize haşa zeval gelmesin, onlara vermezsen imtiyaz nasıl yapsın koca devlet böyüğü işini, anarşik herif seni.
Kimin azından döküldü ben biliyorum bu sözler, kimin de dökülmeye devam edecek, on bin yıldır padişahına, beyine, tekfuruna, şeyhine, mollasına, şeyh-ül islama, ağasına, şıhına köle olmuş bir halk bu zincirleri hiçbir zaman kıramayacak ve bu yüzden de tarihte her zaman olduğu gibi yine kendisini koruyup kollayını, kendisi için iyiyi doğruyu, insanca yaşamayı öngörmüş ve savunmuş olanı linç edecek, katledecek, idam edecek, yine böyle yerin dibine serecek, yani tarih sürekli kendini tekrar edecek.
Sonumuz hayrola... Saygılar...