Kırmızı Türbanlı Kız ve hain kurt ...

Daha üstünden bir ay bile geçmedi, yine böyle bir haberi sayfamda yorumlamıştım ve bunun devamı gelecek, bekleyin, demiştim. ( http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=75506 ) Ben Pamuk Prenses ve Yedi Cüceleri beklerken, piyango KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ' a çıkmış. Kırmızı başlık, türban olmuş, haberimiz yok, aynen yüzyıllardır takılan başörtüsünün türbanlaştırıldığı gibi.

Dün bu haber gazetelerde ve televizyonlarda baş sıradaydı. İmam Hatipli Tevhid'eye destek amacıyla yapılan gösteriler ve suç duyuruları. Gösteri yapmak, suç duyurusunda bulunmak doğal görülebilir ve bir sonuç çıkacağını da sanmıyorum. Orada o soğukta küçücük kız çocukları da bulunabilir, hatta kafalarını belki soğuktan korumak amacıyla sıkı sıkı bağlamış da olabilirler. Fakat dikkat çekici asıl nokta, o çocuğun eline verilen resim ve çocuğun bu olaya alet edilmesi, garibim dünyadan haberi yok, o kırmızı başlıklı kızı belki de öyle sanıyordur.

Benim anlayamadığım, elalemin çizgi kahramanlarından ne istiyorlar? Hadi Heidi'nin arkadaşı Klara'nın ninesini türbanladınız, ona yakıştı diyelim, yaşını başını almış bir nine. Bu garibim küçük kızdan ne istersiniz? Zaten
masaldaki kötü yürekli kurt yüzünden, çocuk yaşlarda kurtlardan nefret ettik, "hain kurt" dedik.

Resimde kurt kimi temsil ediyor ya da ne ifade ediyor meçhul, fakat konuşma balonunda yazılan sözlere bakın:

-"Ben kırmızı başlıklı kız filan dinlemem, başörtüsüyle ormanıma giremezsin!"

İçinizde resimden, grafikten anlayan yok mu? Çöpten bebek çizecek kadar sanatsız mısınız? Hukukta ve siyasette epeyce çoksunuz, biraz da sanata yönelin!

Biz de şimdi toplanıp size karşı gösteri yapamaz mıyız? Çizgi kahramanlarımızı rahat bırakın! Oturun kendiniz başka kahramanlar çizin!

Haa amaç o değil. Hedef kitle çocuklar ve bu sebeple çizgi kahramanlar. Küçük beyinlere yöneldiler. Gençler ve kadınların çoğu kapandı. Dün yine gündemi meşgul eden KONDA şirketinin yaptığı araştırma sonuçları vardı. Türban takanların sayısı 4'e katlamış, varsın olsun. Bana zaten inandırıcı gelmiyor bu tür sonuçlar. Nasıl bir sonuç hedeflersen, ona göre sonuç çıkarırsın, bu senin elinde. Bizim mahalle gibi yerlerde araştırma yaparsan %90 türbanlı çıkar, başka bir mahallede başka sonuç çıkar. Üniversitelerde keza yine öyle.

Bu bir moda rüzgarı ya da balon, şişecek şişecek ve bir yerde patlayacak hem de kendiliğinden. Tüm kadınlar kapandıktan sonra (zor biraz), kapalı olmanın bir anlamı kalmayacak ve yeni arayışlar başlayacak, aynı kişiler bu kez yavaş yavaş ayaktan başlayıp kadını açmaya çalışacaklar. Her canlının doğum, büyüme, gelişme ve ölüm gibi evreleri varsa, sosyolojik olayların da bu tür evreleri olduğunu unutmayalım. Türban doğdu, büyüdü ve şimdi gelişme evresinde.

Birçok yerde ifade edildiği gibi, tesettür giyimin arkasında belli firmalar var ve köşe olmuşlar; kumaş, konfeksiyon, iplik ve hatta düğme bazında epeyce yol aldılar. Bu da başka bir türlü kadının sömürülmesi. Kafaya türban, altına başlık, gözlere sürme... Diyoruz ya kimi kadını soyarak sömürüyor, kimi kapatarak...Allah aşkına bunun orta yolu yok mu?

Aklı başında kullarla oturup kalkmayı nasip eyle yarabbi!

Sabah programlarında büyücü, medyum, İsa, Musa furyası devam ediyor. Dün FOX TV' de İmam Hüseyin, diye biri vardı. Karşısında Zekeriya Beyaz Hoca ve Arif Verimli Hoca. (Herkes kendi dalında hoca.) Bu imam başka imam ama, sempatik mi sempatik, kırmızı bereli ve uzun saçlarına tüyler takmış, bir de elinde kutsal saydığı zeytin yaprağı var, kanal kanal dolaşıyormuş, ben ilk kez izledim. Ama adam zararsız gibi görünüyor, sevimli ve güler yüzlü, anlattıklarına kendi de gülüyor.

Sağlıklı bir gün dilerim.






Resimler ve haberi okumak için tıklayınız!