Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

04 Mayıs '08

 
Kategori
Şiir
 

Kırmızı ve gece

Sönünce gecenin gözleri
Yüzleri göremezsin artık
Uzaktaki köylere inerler
Bağırmaları duyarsın
Kırmızı da görünmez ki gecede
Görünse de uzaktadır
Bir küçük kız çıkar gözleriyle gecede
Ellerinde kuru yufka kırıntısı
Kurt ulumalarına çevirir yüzünü
Bakarsın kız yok olur
Sesi gelir uzaklardan
Kırmızıyı bilemez bağıramaz
Gece sakladığı için günahları
Siyah insanlar kaybolamaz
O siyah insanlar kızı alır kaçarlar
Gece izleri çabuk örter
Ter izleri kaybolur
Sıcak birer namlu olup karanlığa bağırırlar
Gözler kapandı mı gecede
Namussuz bir çığlık gibi kırmızıya dağılırlar
Adını söylemeyeceğim iki insan
Kırmızıyı çoktan giyinmiştir
Hem yakışmıştır onlara
Saf bir küfür gibidir yüzlerinde
Dönüp bakamazlar kendilerine
Elleri toprağa yakındır
Yavaştan çeker ellerini toprak
Ağırlığına alışıktır
Bilir bu iki insanı
Küçük kız bulsa da kırmızı giysileri
Sökemez ki yerinden
Yürekleri kaynamıştır geceye
Şimdi bu iki beyaz insan
Çoktan toprak olmuştur bile
Ağlamayı bilemez büyükler gibi
Gözlerine sarılıp geceleri
Kurt ulumalarına yaslanır
Onun da gözleri kırmızıdır
Sonra ilk kırmızıyı öğrenir renklerden
Ve o çocuk yaşında nefret eder
Kırmızıdan ve geceden

 
Toplam blog
: 32
: 256
Kayıt tarihi
: 16.04.08
 
 

Güzel sanatlar mezunuyum. Resim yapıyorum. Şiir yazıyorum. Futbol hastasıyım. Sergilerim oldu. Resim..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara