Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '16

 
Kategori
Öykü
 

Kırtikozlar şenliği

Kırtikozlar şenliği
 

Giritliler Festivali her yıl Mayıs ayında Kuşadası’nın Davutlar mahallesindeki Sevgi Plajında yapılır. Giritliler Derneği Başkanı Yunus Çengel birkaç insanla başlattığı şenliği o kadar yaygınlaştırdı ki şu anda yapılan festivale Türkiye’ nin dört bir yanından insanlar geliyor. Girit Adasından ve daha başka ülkelerden bile insanlar katılıyorlar.

Evvela Giritlilerle ilgili bilgi verelim.

Girit, Akdeniz’in ortasında büyük bir adadır. Kıbrıs gibi, Rodos gibi…Adayı 17 nci yüzyılda 25 yıl süren savaştan sonra Osmanlılar döneminde fethettik. Girit Adasında uzun yıllar Müslümanlar ve Hristiyanlar bir arada yaşadılar. Rumlar nüfus açısından daha kalabalıktılar. Sonra Türkler geliyordu. Adada azınlık olarak Araplar, Yahudiler, İtalyanlar, Çingeneler, Arnavutlar, Boşnaklar, Ermeniler, Kürtler yaşıyordu. Meselâ ünlü yazar Nikos Kazancakis Arap kökenli olduğunu romanlarında belirtir. Adada Başkent Kandiya idi. Daha sonra Hanya olmuştur. Resmo, Yerapetre, Stia gibi yerleşim yerleri de bulunmaktaydı. 1850 lerde Rumlar meclisi ele geçirince Türkçe’yi yasaklamışlardır. Bu nedenle Müslüman Giritli Türkler Rumca konuşmak, yazmak zorunda kalmışlardır.

1800 lü yılların sonlarında özellikle Rusların ve Fransızların etkileriyle Ada’da yaşayan Hristiyan ve Müslümanlar birbirlerine düşman edilmiş, katliamlar yaşanmaya başlanmıştır. Öldürülmemek için Ege Adalarına ve Türkiye’ye gelen Türkler ilk göçmen kuşağı temsil ederler. 1924 yılındaki mübadelede ise Anadolu’daki Hristiyanlarla, Giritteki  Müslümanlar yer değiştirmişlerdir.

Giritli Türkler savaşın çocuklarıdır. Yurtlarını kaybetmiş insanlardır. Fatihlerin torunlarıdırlar. Çoğu acılar, yokluklar, kayıplar içersinde anavatanları olan Anadolu’ ya gelmek zorunda kalmışlardır. İçlerinde Kurtuluş Savaşımıza katılanlar da bulunmaktadır. Söke’ de Rumlarla çatışan Cafer Efe, Giritli efelerin önde gidenidir. Germencik’te şehit olmuştur.

Bu yıl ki festivalde ben de bulundum. Geçmiş yıllardakinden çok daha kalabalıktı. Ancak eski şenliklerin daha az sayıya rağmen çok coşkulu geçtiğini söyleyebilirim. Bu yılki ise insanların çeşitli sorunlarından dolayı biraz neşesiz geçiyor.

Festivalde; Girit ve Rumeli göçmenleri, mübadilleri ile ilgili kitapların satıldığı standlarda ben de yer alıyorum. Her yer anacık babacık. Evden getirdiğim sehpayı kitaplarını satan yazar arkadaşların yanına, bir ağacın gölgesine koyuyorum. Üzerine ilk çıkardığım öykü kitaplarımı sıralıyorum.

Festival alanında müzik başlıyor. Efeler dolaşıyor. Her taraf bayraklarla donatılmış. Masalarda yemek yiyen, sohbet eden, etrafı seyreden insanlar. Ortam son derece insancıl, medenî bir ortam. Fotoğraf makinesi ve cep telefonu ile resim çeken konuklar. Ağaçlar arasında standları dolaşan kırtikozlar ve kırtiçezler.Yani Giritli erkekler ve kadınlar. Çocuk arabasıyla çocuklarını dolaştıran aileler. Elişi ürünlerini sunan hanımlar. Mizitropides (pişi ) yapıp dağıtan  Giritliler. Birkaç ot yemeği tezgâhları. Müziğin etkisiyle masalarından kalkıp oynayan, alkış tutan misafirler. Maniler okuyan Mavro Hüseyin…

Sevgi  Plajı tam bir piknik yeri. Yüksek ağaçların bulunduğu piknik yerlerinin yanında denize de girilebiliniyor.

Türkiye’ye yerleşmiş yüzlerce Giritli, Girit Adasına karşı büyük bir özlem içersinde. Kimileri gidip Ada’ yı ziyaret ediyor. Kimileri daha gitmemiş.

Giritliler Şenliği, içimizdeki özlem ateşini daha da alevlendiriyor.

 
Toplam blog
: 137
: 158
Kayıt tarihi
: 09.03.14
 
 

1958 yılında Söke'de doğdum. Esnaf çocuğu olarak ilk, orta ve lise eğitimimi Aydın ili Söke ilçes..