Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '09

 
Kategori
Güncel
 

Kişi kendinden bilir işi!

Kişi kendinden bilir işi!
 

Kaynak:İnternet


“Tutuklu olan emekli Orgeneral Şener Eruygur beyin kanaması geçirdi, çoğumuzun bildiği üzere, kendi adıma geçmiş olmasını diledim içimden…

Haberleri Milliyet İnternet’ten izliyorum son aylarda, sıkça söz ettiğim gibi yapılan yorumlar da bir o kadar ilgimi çekiyor esasında, kendimce bir takım gözlemler yapıyorum, zaman zaman da sizlerle paylaşıyorum.

Yorumlara “Katılıyorum”, “Katılmıyorum” ve “Çekimserim” butonlarını kullanarak tercihinize göre değerlendirebiliyorsunuz.

Bir grup var, henüz oran verecek kadar gözleme sahip değilim, AKP yanlısı olmak adına mantık ve duygularından feragat etmişler, çok belli…

İnsanlık adına en çok beni üzen grup da budur, maalesef, donup kaldığım oluyor okurken, ya da saç baş yolma isteğim tavana zıplıyor, ki genelde fazlasıyla mülayim kadınımdır ben!

Geçmiş olsun dilekleri ile birlikte fikirlerini ileten yorumlara tarafımca saptanmış gruptan “Katılmıyorum” butonu tıklanmış…

Eh, başka türlü olsaydı beni yanıltmış olurlardı!

Yazık ki ne yazık diyerek klavye başına oturmama neden olan durum ise şudur:

“Geçmiş olsun” demiş yalnızca, fikir beyan etmeden üç beş kişi, inanır mısınız bu yorumlar dahi ortalama yüzde yirmi “Katılmıyorum” butonuyla karşılanmış!...

“Katılmıyorum” ne demek? Geçmiş olmasın demek… Açılımı iyileşmesin, yani ölsün!

Hani Müslümanlık hoşgörü diniydi? Hani insan sevgisiydi?
Hani Ramazan mübarekti, oruç mübarek!...

Mutlaka butona basarken oruçlulardı, orucu, pardon, neler bozardı?

Yemek, içmek dışında en medyatik olanı uçkur meselesi, unvanı ne olursa olsun bir insanın ölümünü istemek demek ki günah değil!...

Müslümanlık gerçekten de böyle bir din mi?

Yazık, çok yazık!...

O zaman ben Müslüman değilim!

Kimsenin ölümünü isteyemem ki!...” diye yazmıştım Eylül,17/08 tarihinde…

Arada bir merak edip bazı gazetelerde yer alan yorumları okumaya kalktığım da vakidir bu arada, bir ulusal gazetenin yorumlarına kadar uzanan eller kim bilir taraf gazetelerde ne yorumlar yazabiliyorlardır diye, ancak inanın yüreği el vermiyor insanın bir iki yorumu okuduktan sonra devam etmeye…

Bir insan nasıl bu kadar kin ile, nefret ile dolar?

Üstelik Allah adını ağzından düşürmüyorken, bu tezatı anlamak mümkün değil!

Bakınız: Güncel bir örnek!

<ımg height="258" alt="" src="http://i.milliyet.com.tr/GazeteHaberIciResim/2009/04/15/fft16_mf220981.Jpeg" width="416">
Kaynak ve resim: Milliyet İnternet…


Bir insan, bir yürek nasıl böyle şuursuzca bağlanır ki, bir örtü nasıl vicdanı bu kadar örter, hele imanı yaşam tarzı haline getirmekle övünen bir kişi beş değil, günde bin beş yüz kez secdeye dursa, Allah’ı kandırabilir ki?

Sözüm yalnızca bu yorumu yazmış olana değil, o kişi onlardan sadece birisi! Maalesef…

Aynı düzeysizlikte yanıtlamak istiyor insan bazen, salt bazıları ancak kendi dilinden konuşulduğunda anlarlar diye, mesela “Büyük konuşma, beyin ameliyatları başörtüsüyle yapılmıyor a adam/kadın!” , “Bunun meme, rahim kanseri de var, prostatı da, hadi bakalım!” diyesi geliyor insanın, denilse anlarlar mı ki? İnanın onu tam olarak bilemiyorum!

Bildiğim tek şey, istediğiniz kadar oruç tutun, namaz kılın, bilmem kaç kere Hacca gidin, yüreğinizde sevgi, hoşgörü, merhamet olmadıktan sonra ne fayda!

Vakit Gazetesinin birinci sayfadan verdiği başka bir haberinde de Türkan Saylan için “Söverken turp gibiydi”, “Sabih Kanadoğlu’na ‘Cumhuriyet Ödülü’ veren ve turp gibi sağlıklı görünen ÇYDD Başkanı Türkan Saylan Ergenekon’un 12. Dalgası sebebiyle televizyonlara ağır hasta görüntüsü vermişti” diye bir yorumda bulunulmuş!

Hep derim, kişi kendinden bilir işi!

Ne olursanız olun, karşınızdakinin algıladığı kadarsınızdır…

İyi niyeti bilmeyen bir insana iyi niyetinizi kanıtlamanız asla mümkün değildir, iyiliğinizin altında neler neler ararlar; kötü niyeti bilmeyen de ayırt edemez zaten niyetin iyisini kötüsünü, canı bin kez de yansa, yine de öğrenemez!...

İnsanların sizin ve başkalarının haklarındaki yorumlarına bakın, birer aynadır o yorumlar, o kişinin yüreğini, kişiliğini yansıtırlar!

Gülgün Karaoğlu
Nisan,16/09

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..