Kişilikte ödün vermek

Kişilik gelişimi üzerine odaklandığımızda bireylerin yaşadığımız teknoloji çağına pekte kişisel psikolojik olarak günümüzde ayak uydurmadığını görünmektedir. Kişilik gelişimi küreselleşen dünyamızda birçok sorunlarında beraberinde getirse de bireylerin bu sorunların üstesinde gelinmediklerini giderek daha çok yozlaşan bir kültürle beraber ödünler vermektedirler.

İnsan psikolojisi kişiliklerin ön aşamasındaki; öfke, şiddet, saldırgan bir ideolojinin ürünün haline gelinse de içinde bulundukları psikoloji; zaman, mekân konum tanımaz bir hal alarak gidebildiğin yere doğru gitmektedir. Kişilik gelişimi bireyler üzerinde eğitim, ahlak, gelenek, aile içinde, okul içinde neredeyse toplu ulaşım araçlarında, sokak ortasında bile öyle bir hal allınmış durumda ki giderek saygısızlığı da beraberinde getirmektedir. Günümüz sosyalleşme bozukları içten içe sığınamaz bir öfke seline kapılarak kişiliklerin üzerinde göze hoş gelmeyen davranışlar sergileyerek bizlere yansıtılmaktadırlar. Buda giderek öfke selli haline gelinerek anlık durumlarda, en ufak bir sorun bile iyiden iyiye içinden çıkılmaz bir hal alırcasına, kişiler arasında anlamsızca ifadelerle beraber kendilerini yansıtamadıkları doğru düşünce yerine, yozlaştırarak daha çok yalancı bir düşünceyi savunarak var oldukları konumlara gelinmektedirler.

Toplumsal kültürlerin ürününde birliklerin yaşandığı uygarlıkların kalıcılığı, değer yargıları, ahlak, saygı gibi kavramsal döngülerin odak noktasında bir bütünlük yaşadığı durumlarda bu kavramlar göz ardı edilmediği sürece, yaşanılan toplumda da sürekli yukarıya doğru bir yükselme haline gelincektir. Toplumsal süreçleri farklılık boyutunu sergilendiği durumlarda ister istemez kişilik gelişimi de yaşanılan toplumun kültüründen tutunuzda, günümüz teknoloji çağın ile birlikte her gün karşılaştığımız ve hiç birimizin tasvir etmediği boyutlar ortaya konulduğu sürece kişilik gelişimi giderek daha bir kör düğüm haline gelinmektedir. Eğitim, kültür düzeyi ne olursa olsun bireylerin yaşadıkları kişilik, psikolojik durumlar çığ gibi giderek büyümektedir. Bunu yaşadığımız toplumda uygarlık düzeyimiz korkular içinde oluşan bir olgu ile algılanmaktadır. Toplumsal süreçteki kişilik gelişimi yaş göstermek sızın; yaşlısında tutunuzda, en gencine kadar yozlaşarak gidebildiğin son durak artık neresi ise oraya doğru yol almaktadır.