- Kategori
- Siyaset
Kısır siyaset içinde boş insanlar

Siyaset, ahlakı ile, sesiyle, konuşmasıyla, duruşuyla, eleştirmesi, üretmesiyle bir davranış biçimi.
“Bizim oğlan bina okur, döner döner bir daha okur.” Siyaset sözcülüğü kolay değil. Durmadan üreteceksiniz. Köy çeşme başlarındaki sıra bekleyen kadınların kavgası gibi kavga yapıp laf yetiştirme telaş ve boşluğuna düşen siyasetçiler Türkiye’ye ne kazandırıyor bunu anlamak güç. Seçmene selamla seviye mi tutturuyorlar, yoksa dağarcıktaki olanı biteni o mu, anlaşılmıyor.
Dolu konuşmak, güzel konuşmak, dinletmek, pozitif enerji vermek bir maharet ve ustalık işi. Her babayiğidin becerebileceği iş değil.
Yaşım o kadar olmasa da bir zamanlar Bölükbaşı vardı diyebilirim, radyonun pencere önüne konarak konuşmaları dinlenen Osman Bölükbaşı.
Meydanlara kalabalık toplanır ve Bölükbaşı’nın konuşması bitinceye kadar insanlar meydandan ayrılmazdı. Konuşma öyle bir iki saatle sınırlanmaz bazen saatlerce sürdüğünde bile , kalabalık yine dağılmazdı. Oy veren de vermeyen de sever saygı duyardı Bölükbaşı’na. O bunu çok iyi bildiğinden, “Ey benim sevgili vatandaşlarım, harmanda sap bol görünüyor, ama çeç nasıl?” diye espri yaparak sorar veya “tane yok harmanda, tane” diyerek sitem ettiğinde bile alkıştan, kahkahadan meydan inlerdi.
Usta siyasetçi, kimsenin gururu ile oynamaz, kimsenin inançları veya mezhepleri ile alay etmez, kimseyi hor görmez, ağzından asla küfür çıkmazdı. Tüm bunlara karşı eleştirileri sert olurdu, bir güreşçi edası ile rakiplerini yerden yere vururdu.
Siyaset oyununda kurallar belliydi zaten.
Üretmeyen kısır siyaset içinde boş insanlar her zaman belli. Televizyon izlerken halkın tepkileri görülüyor. Kimi basıp düğmeye televizyonu kapatıyor, kimi kanal değiştiriyor. Ama oy zamanı geldiğinde de televizyonu yüzüne kapattığı siyasetçiye oyunu veriyor. “Kötünün eyisi mi “ diyor, yoksa naçar kesikliği mi bilinmez.
Yine de demokrasi gereği, “ vatandaş işini eyi bilir” sözüne itiraz eden olur mu… kim bilir? Hüseyin Seyfi.