Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

09 Ekim '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kişisel duruş kavramı için iki kişilik bir diyalog örneği.

Kişisel duruş kavramı için iki kişilik bir diyalog örneği.
 

Aşağıdaki diyalog modeli üzerinde düşüncelerimi belirtmek, sizlerinde düşünceleriniz almak istiyorum. Diyalog bir evde geçmektedir. Çıkmakta olan kadın ve erkek beraber geçirdikleri bir günün ardından eve gelirler. Erkek kumandasını alır çok sevdiği takımın maçını izlemeye koyulur. Kadın bu sürece bir yerinde girmek zorunda hisseder kendisini. Nerede girer aşağıdaki diyaloğa bakalım.

“Seyfi beni seviyor musun?”

- Tabii ki seviyorum. Kaç kez söylemem gerekiyor daha?

- Benim hoşuma gidiyor, bir daha söyle!

- Seni seviyorum Meral. Ama rahat bırak ta şu maçın son on dakikasını seyredeyim.

- Of ya... Maç, maç.. Bıktım senin bu maçlarından..

- ….

- Hem, siz erkekler hepiniz böylesiniz.

- Bak Meral, canımı sıkma. Kaç tane erkek tanıdın ki? Bunu tespit edebiliyorsun.

- Tanıdıklarım yeter. Kadın hali ve ruhundan hiç anlamıyorsunuz.

- Vıcır vıcır akşama kadar birlikteydik. Sinemada, cafede, yolda. Bırak ta evde biraz kendime zaman ayırayım ya. Allah kahretsin ya, maçın da son anları.

- Ben biliyordum zaten beni sevmediğini. Dedikten sonra ağlamaya başladı kadın.

- Sevmiyorum ulan, topunuzu sevmiyorum. Rahat bırak ta maçımı seyredeyim, sonra cehennem olur giderim.

- Zaten baştan beri beni terk etme planın vardı. Sende diğerleri gibi alacağını aldıktan sonra gidiyorsun. Meral ağlamaya devam eder.

- Çıldırtma insanı. Manavdan marul mu alıyorum ya. Mal mısın ki sen? Hem sen kaç tane erkeğe alacağını verdin bakim.

- Şimdi de üzerime geliyorsun ha. Bir de döv bari.

- Ya sabır. Hiçbir kadına fiske vurmamış ben, seni dövebilirim ya. Her şeyin bir ilki vardır tabi.

- Gördün mü? Sen de vahşisin. Beni anlayacağına hemen dövmeyi getiriyorsun aklına. Oysa senden istediğim biraz sevgi.

- Ben senin sevgiyle ne kastettiğini biliyorum, yatmayacağım seninle bugün, yat ma ya c ağım! Var mı ötesi. Hem maçtan sonra da değil hemen şimdi gidiyorum. Çattık ya.

- Biliyordum zaten, biliyordum. Zaten Semra senin için bunları yapacağını, sana güvenmememi söylemişti zaten.

- Şu, kız kurusu Semra’mı? Ulan seksen şeyim olsa yüzümü döndürmeyeceğim insanların benim hakkındaki düşüncelerini söyleme bana. Tamam mı?

- Nedenmiş? Yalan mı? Ne söylediyse çıktı işte.

- O zaman sen de git Semra’yla yat. Canın cehenneme, bıktım be. Nerden çattım ya? Salaklık bende, kaç kere dedim kendime, karpuz seçer gibi seçme kadını, dikkatli ol diye ama dinlemezsen olacağı budur işte.

- Sen ne mırıldanıyorsun kendi kendine. Gerçekten gidiyor musun yoksa?

- Ne sandın? Saniye durmam. Psikobatlıklarına daha fazla dayanamam. Git, nerede kaybettiysen orada bul kendini. Seninle saniye işim olmaz bundan sonra. diyerek ağlamaya devam eden kadına son bir kez bakıp kapıyı vurarak çıktı gitti Seyfi.

Yukarıdaki erkek ve kadının ilişkilerine, hayat ve geleceğe yaklaşımları üzerinde düşünceler üretebiliriz. Burada önemli olan kadın veya erkekliği sırf aynı cinsiyet olduğumuz için kendimize yakın veya uzak bulmamak. Hepimizin hayatında bu tür bir diyaloğun parçaları olmuştur. Amacım buradan yola çıkarak kadın veya erkeğe bir avantaj yaratmak ta değil.


Zaten bu kolaylıkla yapılabilecek bir şey değil. Bir ilişkinin ve iletişimin kalitesini belirleyen kriterleri belirleyerek bu ilişkiden beklediğiniz sonuçlara uyacak şekilde hedefe yönlendirebilir, o kriterleri yönetebilirsiniz. Bu konuda yapmacık, entrikacı görüntüler kısa dönemde fayda sağlasa bile uzun dönemde ince zeka koridorlarında kaybolur gider. Gerçekçi davranmak, mesafeleri belirlemek ve yaklaşımlarda karşı tarafa beklediği mesajları kendi diliniz ve prensipleriniz çerçevesinde vermek gerekmektedir.

Bu konuda düşüncelerimi belirtmeye devam edeceğim. Sizden bu ilişkideki süreçler, kişiler, duruşları, ve kriterlere bir göz atmanızı istiyorum. Bu sonsuz oyun çevremizde ve yaşamımızda her gün oynanıyor çünkü.

 
Toplam blog
: 202
: 994
Kayıt tarihi
: 29.06.07
 
 

Sosyal medya danışmanı, grafik tasarımcı.  ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara