Kişisel Gelişim: İnsan seçmek!

 Her gün dünyada binlerce şirkette binlerce insan işe girer ve binlercesi emekli olup ayrılır veya iş yerlerini istifa ederek terk ederler. Bu normaldir…

Şirketlerin (resmi ya da özel olsun) genellikle bir Personel Daire’leri vardır (şimdilerde bu dairelere İnsan Kaynakları Bölümü de deniyor) ve bu Personel Dairesi varolan kurallar ve ihtiyaçlar içinde yeni insanların kuruma alınması işine aracılık eder. Elbette her dairenin veya bölümün ihtiyacı olan insan farklıdır.. Bilgileri itibariyle farklıdır; becerileri itibariyle farklıdır. Alınacak bir Güvenlik Görevlisi ile bir Kat Hizmetlisi’nden istenilen beceriler ve davranışlar aynı olmayabilir. Hele özellikle akademik kadrolara insan alırken, bu işe insan seçmekle görevli kişiler çok daha dikkatli davranmak durumundadırlar.

Bu durumda ne yapılır? Eğer varolan kadrolar çok belirli ve istekli olan adaylar çok fazla ise, önce belki bir Genel Kültür Sınavı verilebilir. Bu sınavdan iyi dereceyle sıyrılanlar, başaranlara ikinci olarak kendi alanlarında bir Bilgi-Beceri Testi verilebilir. Bunu da geçenlere .. ayrıca bir Jüri uygulaması ve seçmesi yapılabilir. Buna iş hayatında “Mülakat”. Görüşme, denilir.

Belirlenen günde adaylar kuruma gelirler ve belirlenen salonda, sırayla içeri alınırlar. Üç ki
şilik bazen beş kişilik bir yetkin jüri önünde sorulan sorulara yanıtlar verirler. Sorulan sorular genellikle önceden hazırlanmıştır; belli de bir skala’ya göre derecelendirilmiştir. Sonuçta Jüri heyeti kendi anlayışlarına göre, verilen soruların yanıtlarına göre bir sıralama yapar. Alınan puanlar, genellikle jüri tarafından tartışılır ve ortak bir karara varılır ve kazanan adaylar belirlenir.

Ama o arada, Jürinin elinde daha önce kendilerine başvurmuş adayların (CV)leri bulunacaktır. Nedir CV..? İngilizcesi : “Curriculum Vitae" baş harflerinden alınmış; kişinin hayatını, yeteneklerini, iş yapma gücünü ve tecrübelerini ortaya koyduğu yazılı bir Sunum Belgesi’dir.

Bazen bu da yetmez, Kurum kişiden daha önceki tecrübelerini gösteren “Hizmet Belgesini” ve itibarlı kişilerden  (mesela eski öğretim üyelerinden alınacak) “Tavsiye Belgeleri”ne de ihtiyaç duyar, Eğer kanaat getirilirse kişi kazananlar listesine konur.  Tabii, bundan sonra alınacak, getirilecek belgeler de çok sayıdadır (20 kadar..)

Bütün bunlar niye yapılıyor?  İşe alınan kişi bu işin ehli midir, değil midir bunu anlamak için.
Çok önemli görevlere, bu işten gerçekten anlayan, işin uzmanı; kurumu, şirketi hakkıyla temsil edecek, ilerilere taşıyacak insanları getirmek isterler. Onlar için her bir insan son derece önemlidir ve Şirket bu insan sayesinde çok daha iyi yerlere varabilir…

Diğer yandan bir işe girmek için, kuşkusuz sizin de olağanüstü yeteneklere sahip olmanız gerekmektedir. Yani bir bakıma , ekmek aslanın ağzında! Artık yok öyle : “Abi ne iş verseniz, yaparım..” ağızları. Nitelikli olmak gerekir; iyi yetişmiş olmak gerekir.. Artık uzmanlaşma her alanda geçerli.

O zaman, iş hayatında işe almanın; kişiye belli bir pozisyonu sunmanın ana ilkesi nedir? Kişinin o mevkiye gerçekten layık olup olmadığı… Bu, en genel ilke. Şirket üst yönetimi bu kurala çok fazla önem verir.

Demek ki neymiş? İş ehline verilmeliymiş?

Ne diyor Tanrı kitabında?

“Allah size, mutlaka emanetleri [işleri] ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.”(Nisa 58)

Şimdi işte bir kez daha bir insanı seçeceksiniz. Karar vereceksiniz. Ve bu mevki için birden fazla insan olacak. Nasıl karar vereceksiniz?

Bu işin ehli olan hangisidir? Hangisi daha akıllı; hangisi bu işi daha da ileri götürecek olanı?
Hadi buyurun düşünün. Şimdi bir kez daha siz Jüri masasındasınız. Kime fırsat vereceksiniz. İyiye mi, değerliye mi… Yoksa …

İyi düşünün. Seçim aynı zamanda sizin seçiminizdir. İnsan birisini seçerken, aynı zamanda kendini de seçer.. Daha doğrusu biraz da kendine benzerini seçer… Görelim bakalım siz neylersiniz ve arkasından  Mevlam neyler!