Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Eylül '08

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kişisel gelişim akımları insanı ihya mı eder ?imha mı?

Kişisel gelişim akımları insanı ihya mı eder ?imha mı?
 

olmak ya da olamamak


Kişisel gelişim teknikleri insanı imha mı eder? ihya mı?
Bu cümle Shakespear 'in o ünlü Hamlet tiradına ne kadar da uygun düşüyor ; bir küçük tercüme değişikliği ile: olmak ya da ol-a-mamak
Neredeyse her gün, yeni bir bilgi ile kücük ve mutsuz olduğunu düşündüğümüz dünyalarımıza, sihirli dokunuşlarla mucizeler arıyoruz. Beklenen mucize olunca, mucizeyi gerçekleştirebilecek güçte bir varlık olabilmek için de, kendimizi tanrılaşmaya adıyoruz. Sınırlı bir yaradılışa sahip olan, tüm algıları dünya gezegeni için formatlanmış bir varlık olarak, sonuçta hayal kırıklığına uğruyoruz. Öyleyse sorun nerede?
Varlık olarak insan kavramı üzerinde düşündüğünüzde, varlık - var eden ilişkisini asla görmezden gelemezsiniz. Vareden, varettiğine kendinden katmıştır; parçalar elbette bütünü yansıtır ama asla bütünü oluşturmaz. Varlık olarak insan Vareden'in bir çok gücüne sahiptir; ama asla o güçün tamamı değildir.
Bu noktayı çıkış kabul eder ve gücün kendi değil, temsili olduğumuzu unutmazsak, kişisel gelişim teknikleri insanı ihya edebilir. Aksi halde imha olmamak mümkün değildir.
'İstersen olur .''Gerçekten dilersen olur.' Sonuç cümlelerinin, önermelerini doğru kurmak önemlidir.
Kerameti kendinden olmayan bir varlığın, keramet göstermesi, bu çıkarımın sonuçu olarak elbette olumsuz olacaktır.
Varlık - var eden noktasında ele aldığımızda, bütünün yansıması olarak insan isteme, dileme, çaba gösterme ve elde etmeye muktedirdir. Ama Vareden'in, kendinden yansımasına izin verdikleri ölçüde. Peki, bu bizde yansımasına izin verilmeyenlerin, bizi engelleyeceği anlamını mı taşımaktadır? Asla. Vareden , bu alanda varettiğine sonsuz bir kredi vermiştir. Bu kredi, bizdeki eksik yansımaların neler olduğunu fark etme ve bunları nasıl yansıtabileceğimiz üzerinde düşünme başladığında kullanılır hale gelecektir.
İstemek elbette bir fark ediştir. Fark ettmediğiniz bir şeyi istemeniz mümkün değildir. Kişisel gelişim eğitimlerinin slogan cümlesi, bu anlamda kesinlikle doğrudur. Bu eğitimleri alan ve istemenin kendinden kerametli olduğuna inanan bir çok kişi, elde edemedikleri arzularının hayal kırıklığı içinde, deneyebilecekleri her şeyi deneyimledikleri halde, bir türlü mutluluğa ulaşamamanın yarattığı ümitsizlik enkazları altında, kendilerini imha etmektedirler.
İnsanın dünyadaki tek hedefi mutluluktur. Mutluluk bazen paranın, bazen aşkın, bazen sağlığın üst başlığı olabilir; ama insan için nihai hedef mutluluktur. Sınırlı olan insan, sınırsız talep etme gücüne sahiptir. Çünkü sınırsız verme gücüne sahip bir yaratıcısı vardır ve bu güç, sınırlı varlıkta, sınırsız istekler olarak yansımıştır. Bizim sınırsız dileyişilerimiz, Vareden'in bize vermek istemesinin sonucudur. Her değerli elde edişler, değerli emekler ister.
İnsan, kendini tanıyamadığı sürece, sınırlı varlığını aşamaz. Kendini tanımaya başladığında, eksik yansımaları fark ettiğnde ve doğru kaynaktan ışığı talep ettiğinde, sınırlarını aşarak, kendini Var eden'in gücüne ulaşır ve bu alanda ki ilklerden olan A.Robins 'in 'Sınırsız Güç üne', 'Secret' ın gizemine ulaşarak, hep söylenen, ama bir türlü bulunamayan içindeki mutluğa dokunabilir...
Hepinizin içinizdeki mutluluğa dokunmanız dileğiyle...

 
Toplam blog
: 32
: 1690
Kayıt tarihi
: 16.09.08
 
 

1970 yılında istanbul'da doğdum. Marmara üniversitesi, Psikolojik Danışmanlık bölümü mezunuyum. Psik..