- Kategori
- Kişisel Gelişim
Kişisel gelişimin önündeki tuzaklar - Sabotajcı/2-3
SABOTAJCININ HUYU 2:
Eğer, hedefinize giden yolda “Nasıl olacak o iş ya, bilmiyorum ki” diye soruyorsanız kendinize, zihninizdeki konuşmalar sizi hep bu soruya yönlendiriyorsa, lütfen sabotajcınızın ŞÜPHEYE SOKMA huyuyla karşı karşıya olduğunuzu unutmayın.
Allah aşkına, yürümeyi öğrenmeden önce nasıl yürüneceğini biliyor muydunuz? Eğer içinizde bu zorlu durumu, acaba ayağımı ne kadar yukarı kaldırır da ne kadar zaman sonra indirirsem düşmeden yürürüm diyerek yürümeye başlayan biri varsa bilemiyorum tabii..
Ya da araba koltuğuna oturduğu gibi arabayı hemen kullanabileniniz varsa o da ayrı bir saygı duruşluk durum..
Siz hele bir önce hedefinizi belirleyin, o yolda giderken zaten bir şekilde “Nasıllarla” ilgileneceksiniz.
Daha yolun başındayken, sizi şüpheye düşüren bu ego oyunuyla uğraşmayın. Siz hedefe ilerleyin, evren zaten size bu hedefle ilgili fırsatları karşınıza çıkaracak. Daha baştan "Nasıl" diyerek, hayallerinizi suya düşürmeyin. Siz seçiminizi yapın, gerisini Evrene bırakın gitsin..
İçinizde sürekli size gaz veren, “aslansın, koçsun, ne kaygısı canım, içimde zerre kaygı ve endişe yok” gibi sözler geçiyorsa, çok üzgünüm ama o arkadaş ta sabotajcı. Çünkü kendisi, sizi himaye altına alabilmek için zaman zaman böyle gazlar verebiliyor. Eğer, yapmak istediğiniz şey size ait olmayan bir hayalse ve siz o hayalden çok çok uzaksanız, sabotajcı arkadaşınız hiiç endişeye kapılmadığı için kaygı tohumlarını serpmeyi bırakacak ve size o gazları verecektir.
Sizi AİT OLMADIĞINIZ VE İSTEMEDİĞİNİZ HAYALLER' e sokacaktır.
Bu durumdan kurtulmak için sabotajcınızla düşman olmanıza gerek yok. Sadece O'nu tanıyın ve sizin için neler yapabileceğini bilin yeter.
Eğer hiç konuşmazsa da sakın sevinmeyin. Çünkü konuşmaması demek, yanlış yoldasınız demek.
Konuşuyorsa ve sizin içinize ufacık ta olsa bir kaygı ve korku tohumu bırakıyorsa, bilin ki doğru yoldasınız. Çünkü, doğru yolda olmasanız o konuşmak için kılını dahi kıpırdatmaz.
Hedeflerinizin ve ya hayallerinizin boş olup olmadığını anlamak için, çok istediğiniz bir şeyi istemenizin en az 20 nedenini yazmayı öneriyorum size.
Çok sevdiğim yaşam koçlarından biri olan Esra ve Aykut Oğut’un videolarını izlerken öğrendiğim bir testtir bu. İnanın ben denedim ve çok içime sindiğini düşündüğüm bir çok isteğimi aslında ne kadar istemediğimin farkına vardım.
İsteklerinize ait olup olmadığınızın en güzel ve de en kolay testi herhalde budur diye düşünüyorum. Eğer 20 tane neden yazamıyorsanız gerçekten oturun ve bir daha düşünün derim.
Size "sakın hayal kurmayın" değil demek istediğim. Elbet hayalleriniz ve hedefleriniz kocaman olsun ama o kocaman hayallere birden gitmek yerine, o hayale ve hedefe ulaşmak için minik minik adımlar atın önce. Öyle yapın ki, sabotajcınızın gazına gelmeyin. Ufak adımlar attığınızda sabotajcınızın sizinle irtibata geçmesini bekleyin ki, doğru yolda olduğunuzu anlayın ve yola koyulun.
Sevgiyle
Nergis KAYGAS