Kıskançlığın anatomisi...

Nasıl bir duygudur ki; vücudunun tüm organlarını ele geçirir... İnsan madden ve manen o duyguya teslim olur... Akıl alacak gibi değil, açıklanacak gibi değil...

Bu duygu; insana bir daha geri dönülemeyecek hatalar yaptırır... Geri alınamayacak sözler söylettirir... Hatta başka bir insanın hayatına son bile verebilir...

Kıskançlık; önce beyinde başlar. Beynimiz mücadele eder uzun bir süre bu duygu karmaşasıyla... Beynimizin en ufacık damarlarında bile kısa zamanda yayılır... Kıskanç beyin çok tehlikeli hale gelmeye başlar, vücudun organlarına yayılır... Beyine en yakın yer göz... Kıskanç insanın gözlerinden ateş fışkırır, gözbebekleri büyür, patlayacak gibi olur...

Daha sonra ağıza iner... Aman Allah'ım! Öyle şeyler söyler ki kıskanç dil; geri dönüşü olmaz, affı hiç olmaz... Nefretini haykırır karşısındakine...

Eller, ayaklar birbirine dolanır... Öne mi yürüyecek, arkaya mı bilemez... Gitmesi gereken doğru yolu asla bulamaz...

Kıskanç insan; hiç mutlu olamaz... Hep mutsuzdur, hep dışlanıyordur kendisine göre... Yüzü hiç gülmez... Bir tatlı söz çıkmaz ağzından... Fakirse; zenginleri ve yaşantılarını kıskanır, zenginse; fakirlerin mütevazı hayatını ve mutluluğunu kıskanır...

İçinde bulunduğu durum, ailesi, sağlığı hiç önemli değildir... Hep başkalarını gözlemler...

Kendinden başka bütün insanlar yalancıdır ona göre... Herkes kibirli ve burnu büyüktür kendinden başka...

Hiç dostu, arkadaşı yoktur... Kıskanç insan, derdini herkesle paylaşır ama başkalarının dertlerine asla ortak olmaz... Çünkü başkalarını mutlu etmek istemez... O; daima birilerinin mutsuzluğu ile mutlu olur...

Muhakkak çevrenizde bu özelliklerden en az birkaçını taşıyan insan vardır... Lütfen; onlardan uzak durun...

Bu yazıyı yazmamın sebebi; böyle bir insandan kötülük görmek oldu... Ben farkına varamamıştım ve farkettiğim zaman ise; gördüğüm zararın boyutları tarif edilemez haldeydi... Gerçekten de sınırları olmayan bir duygu; kıskançlık... Haddi-hesabı ve zarar boyutu ölçülemez...

Yazıma Hz.Ali'nin, kıskançlığın boyutunu anlatan bir sözüyle son vermek istiyorum;

Öfke ve kıskançlık korkunç bir ateştir. Bu duygularını bastıran; ateşi söndürür. Yapamayan ise; kendi yaktığı ateşte yanar, gider...

Sevgiyle kalın,

SEVİLAY