Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Kıskançlık

Daha çok genç ve güzeldi. Büyük bir aşkla evlenmişti eşiyle. Şimdi ise karşımda hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Yanaklarından süzülen yaşları silerken farkettim. Yüzüğünü çıkarmıştı. Düğünü gözümün önünde canlandı. Yüzüklerin takıldığı o mutlu an. Gözleri sevinçten nasıl da ışıl ışıldı. Yazık! O ışıldayan gözler şimdi ağlıyordu... O yıkılmıştı ama ben de en az onun kadar üzgündüm diyebilirim. Yaptığım tek şey; onu, sesizce dinlemek oldu.

-Sende biliyorsun. Herşey çok güzeldi. Ve evliliğimizin daha ilk yılı. Ama beni kıskançlıkları ile tüketti. Dünyada yaşama alanımı kısıtladı. Kimseye bakamaz, kimseyle konuşamaz, hiç bir yere çıkamaz oldum. Suçlu gibiydim. Korkmaya başlamıştım. Sığınıcak bir limandı istediğim. "Deli gibi aşık olarak evlendiğim adamın bitmek tükenmek bilmeyen fırtınalarından kurtulmak için. Üzgünüm! Böyle olsun istemezdim. Başka birine aşık oldum. Ve sonra...

Evlilik kararı bireylerin henüz olgunlaşmamış bir dönemde verdikleri karar olunca, sağlıksız bir kurum meydana gelebiliyor. En önemli sebeblerinden bir tanesi de kıskançlık. İlişkide, duyguların en yoğun yaşandığı zamanda; kıskançlık çiftler tarafından önemsenmiyor hatta bundan hoşlanılabiliyor bile. Şöyle; kıskançlık duygusu en yüksek noktaya ulaşsa bile sevgililer, bunun, sevgilerinden kaynaklandığını düşünerek mutlu oluyorlar. Mutluluklarının kaynağı ise, aşırı ilgi ve tatmin eden sevgidir. Bu cicim zamanları dediğimiz dönemlerde iki tarafta birbirlerine son derece güven duyarlar ve asla olumsuz şeyleri akıllarına getirmezler. En çok seven aşıklar onlardır ve en güzel aşk da onların aşkıdır. Bitmeyecek bir aşk. Aşkın ne yüce bir duygu olduğuna yaşayarak inananlardanım. Benim için yaşanması gereken ve yeri hiç bir şekilde doldurulamayan iki şey vardır. Biri AŞK. Diğeri ise -bayanlar için söylüyorum-Evlat sahibi olmak! Bazen kendi kendime düşünürüm. Sürekli aşk olsa diye.. Hep aşık kalsam diye. Peki sizce? Sizce sürekli aşka kalp dayanır mı?

İlişkinin o toz pembe hali, gerçeklere dönüşünce hoş karşılanan kıskançlıklar ciddi Sorunlara dönüşebiliyor. Özellikle çiftlerden birinin özellikleri diğerine göre daha baskınsa! Çiflerden herhangi biri ilgisini ve sevgisini farklı kişilerle paylaştığı zaman, karşı taraf eski değerinin kalmadığını düşünüyor. Ve özgüvenini yitirmeye başlıyor. Aşıkken yok olan kusurlar ilişkinin boyutu değişince kendini göstermeye başlıyor. Dolayısıyla kendine karşı güvensiz olan kişi, eşini kaybetme korkusu yaşarken, aşırı kıskançlıklar başlıyor. Banyo yapan eşinin neden sürekli banyo yaptığını sorgulayan ya da çalışmasını istemediği eşini işyerindeki erkeklerden dolayı- sürekli, telefonda, küfürle taciz eden bir eş normal olmayan aşırı kıskançlık davranışına güzel bir örnektir. Sık yaşanan kıskançlıklar her iki tarafıda yıpratıyor. Kıskanan kişi karşı tarafı baskı altına alarak, olumsuz duygulara sebep oluyor. Bitmeyecek diye düşünülen sevginin yerini bıkkınlık, yorgunluk , korku ve hayal kırıklığı alıyor. Böylece evlilikler kangren oluyor.

Evliliklerin zarar görmemesi için, sevgimizin şeklini değiştirmeli ve özgüvenimizi Sağlam tutmalıyız.. Kıskançlığın yarattığı kötülüklerin yerini güzel şeylerle doldurmalıyız. Nedir bu güzellikler? En başta karşılıklı ve fedakarca sevmeliyiz. Bencilce değil. Sevgiyle yaklaştıkça sevgi buluruz. Hepimiz özgür bireyleriz. Sınırlarımızı bildiğimiz sürece bırakın özgürce yaşayalım. Baskı insanın yönünü değiştirir ve yanlış şeyler yapmasına sebep olur. Eşleri yabancılaştırır. Birbirimize karşı şeffaf olalım. Kaygılarımızı, üzüntülerimiz, isteklerimizi ve beklentilerimizi dostça konuşalım. Sorunlara el birliği ile çözüm bulalım.

Aksi taktirde; "Daha çok genç ve güzeldi. Büyük bir aşkla evlenmişti eşiyle. Şimdi ise karşımda hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Üzgünüm! bir başkasına aşık oldum. Ve sonra.. diye biten hikayeler evliliğin hüsrana uğrayan hikayeleri olacaktır. Sevdiğimizi tabii ki kıskanabiliriz. Ama olgunlukla.

Tarih : 09.08.2007 20:05:06

 
Toplam blog
: 62
: 554
Kayıt tarihi
: 11.08.07
 
 

05.09.1969 İstanbul doğumluyum. Halkla İlişkiler mezunuyum. Evliyim. 19 yaşında Cemre adında bir ..