- Kategori
- Siyaset
Kışlana dön asker!

Seçilmiş sivilleri seçen kurbanlar!
Bir kaç gündür beklemekteyim ki yeminli TSK düşmanları yazdıkları köşelerde ve bloglarda fırsattan istifade yine saldırsınlar askere, sövsünler saysınlar ağız dolusu. Tam da “Asker, seçilmiş sivillerin işine karışmasın!” diye sahte demokrat maskesiyle askere bir kez daha saldırmanın günüydü insanlar sellerde boğulup giderken.
Seçilmiş sivillerin, onların da son on beş senedir İstanbul’u yönetenlerinin imara açtığı ve konutlara, fabrikalara ruhsat verdiği dere yataklarında insanlar selle boğuşur ve seçilmiş sivillerden yardım umarken, siviller onları suçlayıcı demeçler vermekle meşguldü televizyon kameralarına. Çünkü plansız kentleşmeden ötürü ortalığı sular seller basmıştı, sorumlu seçilmiş siviller sorumluluklarını unutturmak ve suçu üzerlerinden atmak için ruhsat verdikleri insanları suçlamakla meşguldüler insanlar selle boğuşurken.
O sırada askerler ilk andan itibaren harekât merkezini takviye etmiş ve kurtarma çalışmalarına başlamışlardı. Haberlerde, seçilmiş sorumlu siviller kısa bir süre önce süresi biten kurtarma helikopterleri sözleşmesini yenilemediği için havadan kurtarma çalışması yapılamadığı bildirilirken, askeri helikopterler harıl harıl çalışmakta ve mahsur kalmış insanları “Niçin dere yatağına ev yaptınız?” diye sorgulamadan kurtarma çabasındaydılar.
İşte ben bunun üzerine bekledim hızlı ve sivri demokratlarımızdan askere “Kışlaya dön!” çağrısı yapmalarını. “Sivillerin işine karışmayın, gidin vatan sınırlarını bekleyin, selden kurtarmak sivillerin işi senin değil, haddini aşma, işine bak general!” uyarıları ve yazıları bekledim, askerler sivillerin görevini üstlenip insanları selden kurtarırken ve üstelik siviller ekranlarda sorumluluktan sıyrılmak için çene çalarken.
Ben bunu hep bekledim kerameti kendilerinden menkul hızlı demokratlardan ve onların ağzının içine bakıp, dediklerini ezberleyip sonra da satan papağanlarından. Askerler Milli Eğitimin görevini üstlenip sivillerin ihmal ettiği güneydoğudaki öğrenciler için Anadolu liselerine ve Üniversiteye hazırlık kursları açarken... Sağlık Bakanlığının eksiğini gediğini kapatıp aynı yörede binlerce insanı sağlık taramasından geçirip ilaç yardımı yaparken...
Sadece 2008’de aynı yörede 389 okulun, 13 Sağlık Ocağının, 22 köy camisinin, 11 kilometrelik köy yolunun bakım ve onarımını, 56 kilometrelik su ve
Bu ülkenin askeri, bu ülke ve insanı ne zaman zorda kalsa yardımına koştu, koşuyor, koşacak... Ne zamana kadar? Seçilmiş siviller görevlerini eksiksiz yaptığı, kendilerini seçen insanları aç açıkta bırakmadıkları, o insanlar zorda kaldığında bir an bile beklemeden yardımına koştukları güne kadar.
Seçilmiş siviller “Neler yapmadık bu vatan için...” diye nutuklar atar ve onlara yağdanlık ve yandaşlığı meslek edinenler bağışlanmış köşelerinde askere ağız dolusu söverken... Açıklandı ki son selde askerin boğulmaktan kurtardığı insan sayısı 274. Bu ikiyüzlü sahte demokratların, selden kaptığı bir çocuğu helikopterden salınmış halatın ucunda yaşama taşıyan askere “Kışlana dön!” diye çığlık çığlığa saldırmalarını bekledim kaç gündür...