- Kategori
- Gündelik Yaşam
Kısmi temizlik

FOTOĞRAF: Van Gogh'un Arles'teki Odası adlı eseri
Dün gece birikenleri toplayıpattım. İçimde, odamda, düşümde biriken, karanlığın içinde beni boğan ne varsa boşluğa evrildi.… Bomboşum… Eskiye göre bomboş.
Beni sevenler oldu, yalan değil, ama hiç birinin gözlerinde ben yoktum. Ben kimsenin yaratmaya cesaret edemediği dünyaların peşine düşmüştüm. Tuttum, ateşe dokundum. Çünkü gelip geçenlere yanmak, bir gün seveceklerime aldanmakgüzeldi. Ben, beni bıraksın diye geçmişimin azabına tutulmuştum. Gidenler hikayelerini bırakmış, ben hepsini yazmış ve tüketmiştim. Anıları süpürdüm, birikenleri attım. Birikenler, dünyaya umarsız gülümseyen gözlerimin çizgilerinde yol buldular. Odamdan çıkan müsvette kağıtlar, bir gün gidilir diye saklanan haritalar, sararmış gazete küpürleri, arkasına tarih atılmış ve unutulmuş fotoğraflar, çekip gidenlerin silüetleri ve kitap aralarında unutulmuş notlar o yolu derinleştirmekteydi.
Gözlerimi yaktım, külünü göremezsiniz,
Hangi rüzgarabıraktıysam, unuttum iklimini
Denizi izleyen masumbir çocuktum,
Kanamaların içinde, çatallısesimi buldum,
Dün gece, her geceden dahasıradandı aslında. O sıradanlığın içinde, unutmak üzere yazdığım intihar mektuplarını okurken titreyen sesimi, çekip gidemeyişimin kederini, güz yapraklarına bakıp içi titreyen eski temiz yüreğimi birikenleri çoğaltırken buldum.
Hayatı kendisi için acı çekmekten ibaret kılan sevgisiz kalpleri söküp attığımda, içimden irin dolu bir yumak çıktı. Kimsenin kimseyi kurtaramadığı bir dünyada bunların hepsi çok fazlaydı, unuttum
Eskidendi, hiçbir zaman eskimeyecek kadar eskiden.. Bi adam yüzümü avuçlayıp, “Hiç kimse vazgeçilmez değildir” dedi bana. Dün gibi hatırlıyorum. İnanamıyordum, canım yanıyordu ve deli gibi ağlıyordum. Kalbim bu acıya dayanmıyordu ve kimsenin bunu görmediğini biliyordum. Üzerinden zaman geçti, insanlar, ş ehirler değişti fakat yalanlar ve bahaneler hep aynı kaldı. Çünkü hiç kimsenin kalbi birinin hayatında iz bırakacak kadar büyük değildi.
Ardından, o adamın doğru söylediğini anlayacak kadar büyüdüm, kirlendim ve yaşlı gözlerime ayaz indi. Birikenler gün geçtikçe tortulaştı ve ben dün gece hepsini toplayıp attım. Geriye sadece yüzümü avuçlarının arasında unuttuğum adamın anısı kaldı.