Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '11

 
Kategori
Eğitim
 

Kitapları nasıl okumalı

Kitapları nasıl okumalı
 

Mortimer J. Adler ile Charles Van Doren'in yazdığı ve A.Erkan Koca'nın dilimize çevirdiği kitabın kapağından bir bölüm.


Size bir çeviri kitap tanıtmak istiyorum. Çünkü dilmizde böyle bir eser yok. Çünkü hangi konuda olur ise olsun bir kitabı ‘sular seller gibi’ okumakta üstümüze yoktur. Bu yüzden olsa gerek bir kitap nasıl okunur pek önemsemeyiz. Çünkü ‘okumak için okumak’ ya da ‘okumuş olmak için okumak’  en önemli tutkularımız  arasındadır. Hele bir de işin içine kimi saplantılar ile dayatmalar girdiğinde okumaktan soğumak gibi bir yılgınlığa da düşeriz. Okuduklarımızı anlamak yanında kimi karşılaştırmalar yolu ile tutarlı kimi sonuçlara ulaşabildiğimiz ise ender karşılaşılan bir durumdur bence. Özellikle çok büyük bir resmi buluş olarak ‘insan okur’ diyerek dayatıldığında ‘çıplak maymun’ görmüş gibi irkilmez misiniz, günde üç beş kez? Her okuma ile bilgimizin artacağını bilsek bile işmize yarayacak eserleri seçmek gibi bir eğilimimiz de vardır. Herkes her kitabı okuamaz değil mi?

Oysa okumak bir eylemdir. Gücünüzü, emeğinizi, göz nurunuzu ve uçup gidiverecek olan zamanınızı alır. Her okuduğunuzu anlatabileceğiniz birileri de olmayınca sıkıntıdan patlayacak gibi olursunuz, değil mi? Ben öyleyim. Bu durumda yeri geldiğinde konuşmak ya da yazmak gerekir diyerek içime kapanırım. Her kitap yalnızlığımı giderse, aklımızı çelinse bile bize bazı konularda çok yardımcı olur. Zaman kazanırız. Emeğimizi boşa harcamamış oluruz.

İşte Amerikalı Mortimer J. Adler ile Charles Van Doren adlı iki kafadar, benim yaklaşımlarımın da ötesinde evrensel bir çabaya girişmişler. Kendileri için de gerekli olan bu çabalarını kitaplaştırmışlar. Sorunun çetrefilliğinden hiç yılmamışlar. Kitapları Nasıl Okumalı böyle bir direncin eseri olarak çıkmış ortaya. Batılıların özünde var olan ‘ince eleyip sık dokumak’ becerisini biz, özellikle halı ve kilimlerimizdeki desenler için geliştirirken Adler ile Van Doren, özü bizde de olan bu titizliklerini eserlerinde birleştirmişler. Bu geniş kapsamlı kitabı antropolog ve çevirmen Ahmet Erkan Koca yurt dışında görevli iken satın almış ve Birleşik Yayınevi de iki ay önce basmış.

Batı’da How to Read a Book adlı ile pazarlanan kitap çok yaygın kitap alışveriş ortamlarında (5) yıldız üzerinden (4,5) yıldız almış. Gerçekte Amerikalı filozof, eğitimci ve ekonomik demokrasi savunucusu Mortimer Jerome Adler (1902-2001)tarafından 1940 yılında yayınlanan kitap o yıllarda ‘en çok satılan’ kitaplar arasında yer almış. Batılılar için ilk sıradaki başvuru kitapları arasında yer alan Kitapları Nasıl Okumalı adlı eser her kitap okuyucusu için başlı başına bir kaynak.

Mortimer Jerome Adler 1972 yılında  Amerikalı  yazar, şair ve televizyon bilgi yarışması sunucusuCharles Lincoln Van Doren (1926) ile birlikte 1940’ta yayınlanan How to Read a Book adlı kitabı yeniden yazmaya karar verir. Böylece gelen eleştiriler yanında o günün gereklerine göre genişletilen eserin kalıcılığı sağlanmış olur. Eserin elimizdeki çevirisi daha sonraki yıllardaki yeniden gözden geçirilmeleri doğrultusundaki bir baskısından yapılmış. Amerikalılara değişik içerikli kitapları okumanın özelliklerini anlatabilmek için bu iki yaşlı kurt, çağımızın gereği olarak bu eserlerinin yaygınlaştırılması için  How to Read a Book Video adlı on üç bölümden oluşan on dörder dakikalık bir hizmet daha sunarlar.

İçindekiler ile geniş kapsamlı dizini dışında üç yüz kırk (340) sayfalık kitap dört bölümden oluşuyor. Öncelikle belirtmeliyim ki yazarlar okumayı önemli bir etkinlik ve sanat olarak görüyorlar. Bu yüzden ilk olarak: Bu kitap okurlara ve okur olmak isteyenlere yöneliktir. Özellikle de kitap okurları içindir, diyorlar. Ahmet Erkan Koca ‘nın büyük bir özveri ile dilimize kazandırdığı bu eser umarım okurlarımız için gerekli ilgiyi görecektir. Sayın Koca 2008’de Bütün Yönleriyle Alan Çalışması – Etnografik Alan Notları Yazımı (352 s.), 2010’da Nereye Gitti Bu Entellektüeller?,2011 başında iseSiyasal Antorpoloji adlı eserleri de Türkçeleştirerek düşünce ve bilim alanındaki boşluğumuza katkıda bulunmuş.

Kitapları Nasıl Okumalı adlı çevirisi ise öyle bir çırpıda okunacak bir eser gibi gelmedi bana. Onu okurken öylesine yoğun ve gerekli açıklamalar ile karşılaştım ki neden yıllar önce bu kitapla karşılaşmadım diye dertlendim açıkcası. Bu da bizim kaderimiz olsa gerek: Batı önce biz arkada koşturup duruyoruz işte, dedim içimden.

Yazarlar okuma eyleminin değişik boyutlarını gözler önüne sererken bazı önemli eserleri de örnek göstererek değişik çözümlemelere ulaşmamıza yardımcı oluyorlar. Bu yüzden öncelikle ‘bilgi’, ‘kazanmak’, ‘öğrenmek’ ve ‘keşfetmek için’ okumak yolunu seçen okurlara öğrenme süreçlerimizin başlıca basamaklarını da göz önüne alarak sesleniyorlar bize. Her ikisi de geçen yüz yılın ilk yarısında doğmuş olmak bakımından okuma ve öğrenme kaynaklarımız yönünden de bize ışık tutuyorlar. Bu amaçla: ...temel kaygımız, kitap okuma becerisinin geliştirilmesiyle ilgilidir, diyorlar. Onlara göre okumak ‘zihnimizi canlı ve gelişme halinde tutan’ okuma etkinlğinden kaçmamalıyız. Çünkü: Zihin kullanılmadığında, tıpkı kaslarda olduğu gibi dumura uğrayabilmektedir.

Mortimer J. Adler ile Charles Van Doren eserlerinin ilk üç bölümünde özellikle kavramlar, kelimeler, dil, analitik okuma, kaynak eserlerin çözümlenmesi, öğrenim, not alma, yazarın mesajı, anahtar cümleler, yazarla uzlaşmak ya da görüş ayrılığına düşmek, yazarın dilini değerlendirmek, referans (kaynak) kitaplar, sözlükler ve ansiklopediler, pratik kitaplar, kurmaca edebiyat, hikâye, şiir, epik şiir, lirik şiir, oyun, tragedya, tarih, biyografi, otobiyografi, güncel olaylar, bilim ve matematik eserleri, felsefe ve sosyal bilimler üzerinde duruyor.

Kitapları Nasıl Okumalı adlı eserin kırk sayfalık son bölümüOkumanı Nihai Amaçları başlığını taşıyor. Bu bölümde özellikle ‘aynı konu üzerinde iki ya da daha fazla kitabın okunması’ irdeleniyor. Yazarlara göre : Her türden sintopik (ya da Türkçe deyişle) çoğul okuma için ilk gereklilik belirli bir soruyla ilişkili olarak birden fazla kitabın olduğunu bilmektir. Bu amaçla yazarlar çoğumuzun okumuş olduğu Rüzgar Gibi Geçti, Savaş ve Barış, Parma Manastırı adlı romanlara vurgular yaptıktan sonra Çoklu Okumada İncelemenin Rolü, Çoklu Okumada Beş Adım başlıkları altında gerekli örnekler doğrultusunda tutarlı irdelemeler yaparak yazarları okumanın ve anlamanın önemini belirtiyorlar.

Bu kapsamda ulaştıkları yargı ya da biz okuyuculara düşen en önemli görevin ‘didaktik mesafeyi ve nesnelliği korumak’ olduğunu vurguluyorlar. Bu aşamada şu düşünceye ulaştıklarını anlıyoruz: Bunu yapmanın bir yolu yazarın metninden yapılacak birebir alıntı ile birlikte bir konu üzerindeki görüşlerinin yanı sıra başka yorumları da işin içine dahil etmektir. 

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..