- Kategori
- Sağlık
Kıymetinizi bilin

Düşünün ki yarım asırdır nefes alıyorsunuz. Nefes alıyorsunuz 50 yıldır ama, bir kez bile doya doya ayağa kalkıp koşamadınız, hiç saatlerce sohbet edemediniz, çocukken hiç sokağa çıkıp arkadaşlarınızla oynamadınız (çünkü hiç arkadaşınız olmadı), okula gidemediniz, askere alınmadınız, hatta evlenmediniz. Çünkü %97 oranında felçlisiniz...
Allah korusun, elbette bu bir temenni değil! Sadece kendinizi bir onun yerine bir koyun ve halinize şükredin diye yazdım bunları.
Örneklerden en az biri tanıdık geldi mi size? Veya eklemek istedikleriniz var mı? Hala mı?!?
Bahsi geçen şahıs, 11 aylıkken ateşlendiği için eve doktor çağırılır. Doktor bir iğne yapar ve o gittikten, çok değil, 10 dakika sonra bu bebeğin elleri ve yüzü, ve hatta bakışları şekil değiştirmeye başlar. O an bebeğe yapılmaması gereken o lanet olası iğneden dolayı hem de! O günden beri defalarca tedaviler, ameliyatlar, doktorlar, çaresiz kalınca hacı-hocalar... Hiçbir şey fayda etmez yıllarca. Bir de ameliyat izleri yetmezmiş gibi, çaydanlıktaki kaynar sudan da alır nasibini.
Daha henüz çocukken (9-10 yaşlarındayken), yakın çevresinin yardımıyla değneklerle birkaç adım atabilir. Ama çocuk aklıyla, dili döndüğünce "Ben bu halde dışarı çıkamam" şeklinde itirazlar, ağlamalar... ana yüreği bu sızlanmalara dayanamaz ve atarlar değnekleri bir kenara. Sonra da, yaşlandıkça bedeni de tembelleşir... Hatta zaten herkes tarafından anlaşılamayan konuşması, ailesi tarafından da anlaşılması zorlaşmaya başlar... Geçen 50 yılın sonucu da: Artık hiçbir umut kalmamıştır, iyileşemeyecek durumdadır.
%97 oranındaki bedensel özürlü bu adamın zihinsel açıdan hiçbir problemi yok aslında. Üstelik birçok kişiden daha zeki ve mantıklı. Örneğin; şehirlerarası (11 haneli) bir telefon numarasını 1-2 defa telefon üzerinde tuşlayarak gösterirseniz hemen ezberliyor, hatta 10 yıl sonra "Yahu şu bizim İnci hanımın numarası neydi" deseniz, eline telefonu alıp çevirebilecek düzeyde bir hafızası var. Bu sadece bir örnek tabi. İnanılmaz bir şey aslında, hani derler ya "Allah bir yerden verirken başka bir yerden alır" diye; doğru galiba. Bu adam da öylesine zeki ve akıllı ki, gelin görün ki bedensel özürlü oluşu önünde büyük bir engel olmuş bir yerlere gelebilmesi konusunda. Aslında sahip olduğu zeka kapasitesiyle, parmakla gösterilen bir mesleğin sahibi olabilirdi belki de.
Çok da duygusal. Haberleri izlerken hemen dudağını büzer ve gözyaşları akıverir gözünden. Hatta hiç tanımadığı bir asker şehit olduğunda "Keşke o değil de ben ölseydim, hiçbir işe yaramayan asıl benim" dediğini defalarca duymuşumdur. Bazen rüyamda görüyorum; dimdik, afilli bir yürüyüşle bana doğru gelip bir şeyler söylüyor. Uyandığımda o kadar üzülüyorum ki, ama elden bir şey gelmiyor. Sihirli bir değneğim olsa ve onu sadece 1 kez kullanma hakkım olsa, 11 aylıkken yapılan iğneyi, o doktorun..... (neyse)
Ona baktıkça da halime ne kadar şükretsem azdır diye düşünüyorum. Sahip olduğumuz her şeyin değerini, onları kaybetmeden önce anlamanın bir yolunu bulsak ne kadar güzel olur.
Sen aldırma bu saçmalıklara dayıcığım; yürüyemesen de, normal bir şekilde konuşamasan da sen benim dayımsın; seni çok seviyorum ve seninle gurur duyuyorum!!
<özlem boral="">özlem>