Kızarmış ekmek kokusu

Ailece şööyle uzun uzadıya keyifli kahvaltıları ancak cumartesi, pazar ve diğer tatil günlerinde yapabiliyoruz. Bu keyfi oluşturan öğelerin başında kızarmış ekmek geliyor.

Çocukluğumdan beri kızarmış ekmeği, özellikle de onun kızarırkenki kokusunu çok severim. Ben daha çok küçükken kışları evimizde odun sobası yanardı. Babam onun içindeki közleri alıp mangala koyar, bir süre de onun ısısıyla idare ederdik.

İşte o mangalın üstünde kızaran ekmeklerle başladı benim bu sevdam…

Normal öğünlerde hiç ekmek yemeyen biri olarak, tatil günü kahvaltılarının tadını sanki böyle daha iyi çıkarıyorum.

Bilmiyorum siz de sever misiniz, yer misiniz, dener misiniz ama, son yıllardaki ekmeklerimiz bir garip. Ekmeği elinize alıyorsunuz, tüy gibi bir şey. Bıçakla kesmeye kalkıyorsunuz doğru dürüst kesilmiyor. Safi kabuk, iç diye bir şey yok. Dolayısıyla kızartmaya da gelmiyor bunlar. Anında yanıyorlar ve peksimet gibi kupkuru, kaskatı kesiliyorlar.

Oysa kızarmış ekmek, tadını ve tazeliğini koruyacak ki, yerken ağzınıza lezzet versin. Üstüne ne sürerseniz sürün, tereyağı, bal, reçel, kaymak, krem peynir, hepsinin lezzetini ikiye katlar.

Bunun için şu dilimlenmiş Trabzon ekmeklerinden almanızı tavsiye ederim. Onlar kızartıldığında çocukluğumdaki tadı aynen bulabiliyorum. Normal ekmeği boşuna kızartıcam diye uğraşmayın, emeğinize yazık…

Tatil günleri laf aramızda kahvaltı sofrasını hazırlamak da benim görevim. Öyle yazılı bir kural, ya da işbölümü filan yok ama, evlendiğimizden beri bu böyle sürüp gidiyor.

Ben hazırlamaktan memnunum, eşim de (ve artık oğlum da) hazır sofraya oturmaktan memnun, geriye ne kalıyor ki…

Mönümüzün ana yemeği omlet… Ben neredeyse her seferinde farklı lezzetler denemeye bayılırım. İçine olmadık şeyler katarım. Ama uyumlu olmasını da sağlarım. Ara sıra çok da beğenilmeyen çeşitler çıkıyor tabii. Onları tekrarlamamaya çalışıyorum.

En beğendiğimiz omlet şöyle efendim. Denemek isteyen beyler için tarifini vereyim (hanımlar da yapabilirler tabi).

Önce bir çorba kâsesine yeteri kadar kaşar rendeliyorsunuz. İçine biraz tuz, arzunuza göre kekik, karabiber, kırmızı biber, kimyon, veya sevdiğiniz baharatlardan koyuyorsunuz. Size yetecek sayıda yumurta kırıp iyice karıştırıyorsunuz.

Hafif ateşin üstündeki yağlanmış tavaya bu karışımı döküyorsunuz. Bir müddet sonra altı pişince üstte kalan çiğ kısımların da pişmesi için muhtelif yerlerden delerek veya yanlardan akıtarak, onların da pişecek hale gelmesini sağlıyorsunuz.

Bu sırada tavanın üstünü kaplayacak şekilde 1-2 milimetrelik kare prizmalar şeklinde doğradığınız salamları yayıyorsunuz. Üstünü kapatıp biraz demlenmeye bırakıyorsunuz. Birkaç dakika sonra omletiniz hazır. Afiyet olsun.

Bu sabah aynen bu tarifteki gibi bir kahvaltı yapınca, bu keyfi sizlerle paylaşmak istedim.