Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

03 Ekim '07

 
Kategori
Tarih
 

Kızılderililer ve emperyalizm

Kızılderililer ve emperyalizm
 

Kızılderililer MÖ 40000 yılları civarında Asya'nın Sibirya bölgesinden, Dünya'nın o zamanki jeolojik yapısı yüzünden buzullarla kaplanmış Being Boğazı'dan Kuzey Amerika kıtasına geçmişlerdir.Daha sonra buzulların yok olmasıyla Amerika kıtasında, diğer insanlardan habersiz, kendi kendilerine yaşıyan Kızılderililer, bize filmlerde, çizgi filmlerde gösterilen vahşi, yabani, şiddet yanlısı insanlar olduklarının aksine barışçıl, paylaşmacı ve son derece uysal insanlardı.Öyle ki onlara herhangi kırık dökük bir şey verip en değerli eşyalarını alabilirdiniz.Zaten sömürgeci Avrupalıların en çok ilgisini çeken de kuşkusuz bu oldu.

1492'de Kuzey Amerika'nın Karayipler bölgesine demir atan Kolomb, yeni bir kıtaya geldiğinin farkında değildi.Ta ki ilginç giyinen, paylaşmacı, barışçıl Kızılderililerle karşılaşıncaya kadar.Şimdiki ABD'nin küresel politikasının belkide babalığını yapan Kolomb, İspanya kral ve kraliçesine yazdığı mektupta, buradaki yerlilerin ne kadar barışçıl ve paylaşmacı olduğundan, sadece 50 askerle onlara her istediklerini yaptırabileceklerinden, her şeylerine el koyabileceklerinden bahsediyordu.

Kızılderililer, kıtalarına gelen bu yeni yerleşimcilerin kötü fikirlerinden habersiz onlara hala iyi davranıyorlar ve yaşamaları için gerekli olan herşeyi onlara öğretiyorlardı.Kızılderililer, gelen yeni misafirlerin dost değil düşman olduğuna kendi ormanlarının, altın madenlerinin, köylerinin yağmalanmasıyla farkına vardılar.O andan itibaren Kızılderililerin en büyük reisi sayılan Pontiac, bir kaç Kızılderili kabilesini birleştirerek beyazlara karşı bir müdafaada bulundu.Ama İngiliz Lord'u Amherst'in hain planı olan biyolojik savaş taktiği, Kızılderililere büyük bir darbe vurmuştu.O yıllarda Avrupa'dan yeni kıtaya gelen insanların geliş nedenleri, Avrupa kıtasın'da boy gösteren salgın hastalıklardan kaçmaktı.İşte ingiliz lordu bu hastılığı taşıyan insanların getirdiği, çiçek hastalığı bulaştırılmış iki battaniye ve bir mendili Kızılderililere ulaştırmayı başararak büyük bir soykırımın altına imzasını atmış oldu.

1868 yılında Amerikalılar ve Kızılderililer arasında yapılan bir anlaşmaya göre, Kızılderililer için manevi bir değeri olan Black Hills ebediyen Kızılderililere bırakılmıştı.Ancak bu bölgede de altın madenleri olduğunu öğrenen beyazlar burayı elde etmeye çalıştılar.Elde etmeye çalıştıkları sırada beyazlar, Oturan Boğa ve Kızıl Bulut isimli reislerin ciddi direnişleriyle karşı karşıya kaldılar.Hatta Çılgın At isimli bir reis toprağını satacak olan Kızılderilileri ölümle tehdit etti.Bunun üzerine çaresiz kalan beyazlar başka bir çözüm yoluyla, Amerikan askerlerini toplayıp, tekarar Kızılderililere saldırdılar ve onları buradanda kovmayı başardılar.

Kızılderililer, günümüzde az sayıda da olsa, başta Amerika olmak üzere dünyanın bir çok bölgesinde yaşamlarını sürdürmektedirler.Bir çok haksızlığa maruz kalan bir halk emperyalizmin ve onun en büyük silahı Amerika'nın kubanı olmuştur.Bu bilgiler önemlidir.Çünkü bir ülke düşünün ki kurulmadan önce bile soykırım yapsın, sömürsün ve bu soykırım ve sömürüye 500-600 yıl boyunca devam etsin.Vietnam'da Güney Amerika'da, Afganistan'da, Dünyan'nın bir çok bölgesinde ve son olarak Irak'ta...

"YAŞASIN DÜNYA HALKLARI" diyelim.Başka bir şey söylemeye gerek yok sanırım.

Not:Blog'un esin kaynağı "Kızılderili Tarihi" adlı kitaptır.
 
Toplam blog
: 10
: 1351
Kayıt tarihi
: 26.07.07
 
 

1987 Kiğı doğumluyum. Selçuk Üniversitesi Pazarlama bölümünü bitirdim. İstanbul Kartal'da oturuyorum..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara