Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '08

 
Kategori
Mizah
 

Kızılderililer ve hava durumu

Kızılderililer ve hava durumu
 

Bazen havanın nasıl olacağını kestirmek güç oluyor gerçekten.

Hele de bu aylarda ne zaman yağmur yağacak, ne zaman güneş açacak kestirmek güç.

Aslında güç olan güneşin ne zaman açacağını kestirmek değil tabiî ki de, yağmurun ne zaman yağacağını kestirmek.

Her sabah evden çıkmadan mutlaka gökyüzüne bir bakarım. Eğer bulutlu görünüyorsa, asla şemsiyemi almadan evden çıkmam.

Bazen bu tedbir işe yarasa da çoğu zaman yaramıyor. Havadaki bulutlara aldanıyorsunuz.

Eskiden yağmur yağınca söylenirdim, “aman bu yağmur da nereden çıktı şimdi?” diye. Aslında yağmuru sevmediğimden değil de yağmura hazırlıksız yakalandığımdan. Çünkü insan dört göz olunca hava değişimlerinden fena etkileniyor. Ama şimdi bu önemli değil pek, yağsın da yeter ki, susuz kalmayalım, diye düşünüyoruz.

Neyse, perşembe günü çok güzel bir yağmur yağdı Ankara’ya, saat öğleden sonra beş-altı gibi. Toprağın kokusu, yağmurun sesi alıp götürdü, mest etti adeta beni.

Cuma günü de hastanedeyiz. Saat dörde yaklaşıyor. Arkadaşlardan birinin telefonu çalıyor derken, sonra ötekininki çalmaya başlıyor, peşpeşe.

Ardından sesler geliyor: “Hadi canım!”, “Emin misin?”, “Eyvah!”

Neymiş, çok kötü yağmur geliyormuş. Bütün kanallarda alt yazı geçiyormuş, Ankara ve Çankırı dolaylarına şiddetli yağış bekleniyormuş. Havaya baktık, hakikaten kapkara gözüküyor. Herkesi aldı bir telaş.

Ama ne o gün, ne de ondan sonraki gün yağmur yağdı. Herkesin telaşı yanına kar kaldı. Benim de aklıma bir fıkra geldi. Yaşadığımız bu durum, bu fıkra gibi olabilir mi acaba diye düşündüm ve paylaşmak istedim.

Sonbahar gelince Kızıldereliler, kışın soğuk geçip geçmeyeceğini sormuşlar şeflerine. Şefin de bu konuda bir fikri yok. Ne diyeceğini bilememiş ve sonra da kışın çok soğuk geçeceğini ve bunun için de odun toplamaları gerektiğini söylemiş. Şef ardından Meteoroloji’yi aramış hava durumunu öğrenmek için(tabi o zaman da telefon ne arıyor diyeceksiniz, valla ben de anlamadım, fıkra işte!). Meteoroloji’deki adam “bu kış gerçekten de çok soğuk geçecek” demiş. Şef gitmiş ve bütün kabileye toplayabildikleri kadar odun toplamalarını söylemiş. Ama aradan öyle uzun bir zaman geçmiş ki, ne kış, ne soğuk, hava güllük gülistanlık. Şef tekrar aramış Meteoroloji’yi. “Siz bu kışın soğuk geçeceğinden gerçekten emin misiniz?” Adam gayet emin cevap vermiş: “Tabiî ki eminim. Çünkü Kızıldereliler deli gibi odun topluyorlar.”

İşte böyle sevgili dostlar. Sevgiyle kalın…

 
Toplam blog
: 77
: 939
Kayıt tarihi
: 13.01.07
 
 

1979 Giresun doğumluyum. Kendimi bildim bileli kalabalığı sevmem. İnsanlara karşı mesafeliyimdir. He..