Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '08

 
Kategori
Şiir
 

Kızıma Mektup

Kızıma Mektup
 

Konuya Uygunluğu


Tuana,

23 Mart gecesi doğdun
Yılı sorma ne önemi var
20 asrın bir yılında desem
Gece yarısı karanlığında
günün ilk zamanında

Zaman dedim de
ne çabuk geçiyor yıllar,
yarım asrı bile devirdik
Yaşadığımızı bilmeden

Bazen sorardın bana
Gözlerin dalıp gidiyor baba
unutuyorsun hayatı
Ne düşünüyorsun bilmem
Geçmişimi geleceğimi

Bizi seviyorsun biliyorum
Ama sanki sen de bir şey eksik
Yüreğinin bir yerlerinde
Fırtınalar kopuyor desem
Sevdadan mı, yaşanmamış aşklarından mı?

Haklısın demem
Sorunu yanıtlamaz ama
Benimde bir hikayem var
Yaşadığını sanan milyonlar gibi

Baksana anlatayım
Sen karar ver fırtınamı, tatlı esen meltem mi yoksa

Bir gün
Bir yere çağırdılar beni
Bir işadamı
Acımasız patron diye bilirdi herkes
Sağcı bir partinin önde gelenlerinden
Zengin, fabrikatör ve de güçlü
Daha ilk kadehleri içmiştik ki
Söz nerden geldiyse
68 lere 78 lere geldi dayandı
Gözleri doldu birden
Hayrola dedim,
Daldın gittin bir yerlere,
Bilirsin elbet dedi
Denizi Yusuf’u ve diğerlerini
Lokmamı paylaştım onlarla
Hırkamı vede gençliğimi
Ne umutlarımız vardı bizim
ne derin sevdamız
gelecek bizimdi taptaze umutlarla.
Mutlu bir dünya hayal ederdik
İçinde bizimde yaşadığımız
Saatlerce anlattı mutlulukla parlayan gözleriyle
Sonra durdu ve gözlerindeki nefret, yeniden geldi sanki
Dedi ki
Biliyorsun o malum yılın
6 mayıs gecesi bitti her şey
Sevdamızda tükendi umutlarımızda
İşte o gün bugündür
Unuttum ben sevdayı da yaşamayı da
Bana acımasız derler
İnsanlıktan nasibini almamış
Oysa ben, yıllar öncesinde kaybettim
Umudu da insanlığımı da,

Kızım
Sorarsın elbette
Deniz kim? Yusuf kim? diye
Kocaman umutları olan, tapteze fidanlardı
Darağacında soldu çiçekleri
Yada dağlarda, hain kurşunlarda vuruldular
Kanatlarından,
Uçamadılar bir daha
Umutları da söndü
Sevdaları da

Onlar 68 liy di ben 78 li
Umutlarımız büyüktü,
dağ gibi,
deniz gibi kocamandı.
Sevdamız, sevgimiz enginlere sığmazdı,
Halkımızı severdim
Çokça çocukları
Sonra bir yaz sonu
Sonbahar yağmurlarında bitti her şey
Ne umut kaldı ne sevda
Bir eylül gününde , soldu çiçeklerimiz
Nefret yaşama ilacımız oldu
Onurumuz gururumuz karanlıklara gömüldü,

Adına yaşamak dediler,
Hayat kavgası dediler,
Yoksulluğun çaresizliğin ve de sevgisizliğin.

Mahsunluğum ondandır yavrum
Kaybedilen kavganın
Yenilmişliğin ve de çaresizliğin

Yorgunum belki de
Bir eylül akşamında biten
Kavganın yorgunluğu.

işte bu yüzden unuttuk
Sevdayı da yaşamayı da

11.11.2006-İzmir
Ali İhsan Uğuz

 
Toplam blog
: 72
: 2174
Kayıt tarihi
: 11.04.08
 
 

3 Ocak 1958 doğumluyum. S.Muhasebeci Mali Müşavir olarak çalışmaktayım. Edebiyat ve sinema ilgim ..