Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kiziroğlu Ahmet Hoca!

Birkaç gün ülke gündeminden uzak durayım istedim; lakin evde otururken olmuyormuş bu işler! Kalkmışsın öğleden sonranın bir vakti, pc'nin start tuşuna basmadan kahve yapmaya gitmek ne mümkün!

Hayır yani, alışmadık bilmem nede don durmaz demişler, aynen öyle!

Tek yapabildiğim iyi şey haber başlıklarına bakıp bunu okumayayım falan dediklerim oldu. Sinirimi azdıracak haberleri okumadım ama şöyle bir göz attım, o başka! Merak ve alışkanlık; baş etmesi zor!

Almışım kahvemi, yakmışım sigaramı, köşe de mi okumayayım yani?

(Bir geziye falan gitseymişim daha kolay olurmuş, aklıma not ettim.)

******

Kiziroğlu Ahmet Hoca bir döneme çatmak isterken ayarı fazla kaçırmış; Avrupalıları işe davet etmiş!

Peh! Peh! Peh!...

Elin gavuru(!) ciddiye almaz ya, tut ki aldı; asgari ücreti eline saydığında valla çizilir tüm "Yeni Türkiye"nin gül gibi(!) ekonomik karizması!

Elin gavuru zaten ciddiye almaz dediydim ya; adamlar işsiz de olsalar kafaları soru-cevap üretiyor; bir ülkenin işsizlik oranına şıp diye arama motorlarından birine girip bakıyorlar. Önlerinde güvenilir kaynaklardan rakamlar...

Kendi vatandaşına iş istihdamı sağlayamayan bana mı sağlayacak diye düşünür ki bingo!

Yalnız, görkemli saray yapan bizim hükümet, maksat reklam olsun diye, tut ki müracaat eden oldu, ilk elli kişiye az iş çok maaş da verebilir...

Yaparlar mı yaparlar; Suriyelilere bağladıkları maaşı, öğrenim, sağlık kolaylığını kendi vatandaşlarından sakındıklarını, hatta vergiler falan ile mağdur durumda olan halkın cebinden bu paraları çıkardıklarını bilmiyor değiliz!

******

Yine bir habere gözüm takıldı, "Yunanistan laik değilmiş!" Ahmet Hoca, seçimi kazanan liderin ateist olduğunu bilmeden önce mi söyledi, sonra mı, merak içindeyim...

Bizim laikliğe bir şamar atmak istemiş ama komşudaki demokrasi dahi, bence, o şamarı elinde patlatmış!

"Komşudaki demokrasi dahi" derken, kültürümüzün az biraz benzerliğinden, çok yakın coğrafyada oluşumuzdan, sekiz yıl kadar Yunanlılarla çalışmış olmamdan dolayı edindiğim az-buçuk bilgilerden dolayıdır.

Yönetici pozisyonundaki Ioannis ne kadar mantıklı ve insalcılsa, bir süre asistanlığımı yapan Aleka tam tersi resmen Türk düşmanıydı!

Süreki olarak kötülük göreceğini, kandırılacağını düşünürdü.

Öğretmekle, işlemekle ilgiliydi sanırım...

******

Aleka'nın en şaşırdığı şey isimlerimizdi; onlarda isimler dini sembolize eden kişilerden esinlenerek konuyordu. Mesela Aleka'nın nüfusta kayıtlı adı başkaydı. Ancak, herkesin adı birbirine benzediğinden dolayı olsa gerek, kendilerine takma ad tarzında bir isim buluyorlardı.

Bizim Gül, Zambak, Hale, Jale, Kerem, Necati gibi isimlerin çeşitliliği ona özgürlüğün aç aç bitmez yelpazesi gibiydi!

******

İsimlerin bile dine atıfta bulunduğu bir ülkede seçimlerden sol bir parti çıkıyor, lideri de geleneksel töreni reddediyor ve "yalandan da olsa" tarzını benimsemeyip, kendi doğrusunda yürüyor.

Hoş, bize ne?

Ama öyle olmuyor işte!

Neymiş, Yunanistan "Laik" değilmiş!

Bundan pay çıkartmaya çalışmak isteyenin niyetinin naif olduğuna inanmak çok zor; lakin komşunun lideri "naif" ayağına yatanlara bir sol kroşe çakmış ki; bre.. Bre... Bre!

"Laik" ülkeyken din ticareti yapanların tekeline düşenle laik olmadığı halde demokrasi kılıcının daha keskin olduğunu anlatan bundan güzel anekdot olmazdı!

Bilmeden, muhtemelen istemeden, altını iyi çizmiş Kiziroğlu Ahmet Hoca!...

******

Not: Çeşitli kanallardan maille mesaj yollayan sevgili okurlarım, dostlarım; tek tek yanıt veremedim, sıkıntıma verin, yanımda olduğunuzu hissettirdiğiniz için çok teşekkür ederim!

Sizleri seviyorum! İyi ki varsınız!...

 

Mail: gulgun_2006@hotmail.com.tr

https://twitter.com/Gulgunkaraoglu

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..