Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '10

 
Kategori
Aile
 

Kızlarıma Yansımalar 3.Bölüm

Kızlarıma Yansımalar 3.Bölüm
 

Babamdan ve birçok büyükten gördüğüm, duyduğum alışkanlıklar beni etkilemiştir. Belki sizleri de etkileyecektir. Bunlarda biri de kütüphane kültürü ve okuyup beğendiğim notların kupürleri saklamak. Siyasi, tarihi, ekonomik, kısacası gelecekte başvurma olasılığı olan birçok bilgi. Yirmi seneyi aşkın bir zamandır, kendimce bir şeyler yapıyorum. İki klasöre yakın kupür var, bir klasöre yakın fotoğraf ve yüzlerce sayfa günlük notlarım. Tabii bir de bunların arşivlenmesi var. Bunun için güzel bir kitaplık gerekiyor, okunan kitapların kolay ulaşılır olması, birçok derginin elinin altında olması yaşanan evde ciddi bir yer istiyor. Ne yazık ki böyle köşeye sahip olamadım henüz. Takdir edersiniz ki iki çocuklu ailede oda sorunu kolay aşılacak bir konu değil.

Akla şu soru geliyor bu çaba niçin? Sevgili kızlarım, kütüphane kültürü toplumuzda gelişmemiş durumda. Şu yaşınıza kadar kaç evde kütüphane gördünüz, bir düşünün. Belki birkaç evde, oldukça küçük bir kitaplıkta yer almak için bekleyen üst üste duran kitaplar görmüşünüzdür. Teknolojinin gün be gün ilerlediği günümüzde, kitap okumanın önemi hiç azalmamıştır. Okumak, insanoğlu için kaçınılmaz bir değerdir. Toplumda hep duyarız, “okur-yazar oranı kaç?” diye. Biliyorsunuz ki, toplumların gelişmişliği okur-yazar oranı ile ölçülmekte. Önce okuyacaksın, sonra yazacaksın. Günümüzdeki internet bu konuda bizlere fayda sağlıyor, güzel bir araç. Ama o kadar, biz okumazsak, yazmazsak internet bize bu konuda yardımcı olamaz. Eskiden ansiklopediler vardı, kağıt kalem vardı ( hatta kalemin evrimleşmesi yaşandı ). Şimdi internet var, bilgisayarlar var. Sadece görevler değişti, gelecekte ne olacak bilemiyoruz. Ama değişmeyen şey, okuma, yazma ve bilgi edinme olacak. Merak ettiniz mi “yazmak”tan ne kastettim. Okunan bilginin paylaşılmasının en iyi yolu yazmaktır. Toplumda kalemi eline alan herkes yazabilir, Kompozisyon tarzında yazmak zordur, okullarda birçok öğrenci bu konuda zorlanır. İyi dilbilgisi gerektir. Ben yirmi seneyi aşkın yazmayı deniyorum, bir yerde antrenman yapıyorum. Önce defterlere yazıyordum, sonra bilgisayara geçtim. Yaklaşık üç senedir bilgisayar dünyasının güzel bir yanını kullanıyorum. Milliyet Blog’ta yazıyorum. Yıllar süren birikimlerimi kullanmaya çalışıyorum.

Bütün bunları niçin mi yapıyorum? Gelecekte anılmak, bilgilerimi aktarmak, paylaşmak için ve inanıyorum toplumlar bu şekilde kalkınacak. Başarlı mıyım? Pek sayılmaz, yol alınacak çok şey var…

 
Toplam blog
: 487
: 1730
Kayıt tarihi
: 01.04.07
 
 

1965 İstanbul doğumluyum. İTÜ Elektrik mühendisliğinden mezun oldum. Özel sektörde Kalite Bölümünde..