Kol kola

Liderin mağlubiyetle kapattığı haftada kazanıp şampiyonluk için umutları tazelemek varken kaybedilen 2 puana rağmen haftanın tek kazananı olmak gibi karışık duygular. Başakşehir'in Kasımpaşa'dan fark yemesi haftanın son önemli maçında G.Saray'ında Kayserispor'a evinde mağlup olması ile liderle puan farkını kapatma şansını bolca beceriksizlik, teknik direktörün basiretsizliği ve hakem kararı ile 6 puana düşürme şansını kaçıran F.Bahçeli futbolcular kafalarını duvarlara vursalar yeridir. Maça Bursaspor istekli başlasa da F.Bahçe önce oyunda dengeyi sağladı. Sonrasındada son haftaların düşen performansı ile sıradan bir adama dönen Lens'in sert ortasında Sivok'un önündeki arkadaşından seken topun açık olan eliyle buluşması ile çok doğru bir penaltı kararı veren hakem Halil Umut Meler adeta umut verir gibi oldu. Sow penaltı kurtaran Harun'u ters köşe yapamasada sert ve düzgün bir vuruşla 1-0'lık skor avantajını getirdi. Ancak penaltı atışı sırasında Lens-Joviç arasındaki itişmeyi sarı kartla cezalandırarak disiplinini futbolculara hissetirmeye çalışan hakem Halil Umut Meler yine de çok etkili olamadı. Çünkü Bursasporlu futbolcular çok sert hareketlerle rakiplerini durdurmaya çalıştılar. Bunun sonucunda Joviç 42. dakikada 2. sarı kartdan kızararak takımını 10 kişi bıraktı. Ancak verdiği penaltı ve atış esnasında gösterdiği sarı karta rağmen sarı kartla oynayan Ertuğrul ve Faty'e gösteremediği 2. sarı kartlar ve son dakikada uydurduğu penaltı ile Halil Umut Melemedi. Kjaer acaba o pozisyonda kolunu kessin mi ne yapsın. Acaba o pozisyonu tekrar izlediğinde bir takımın 2 puanını gasp etiğini anlayıp uyku tutmamış mıdır?. Yoksa görevini yapmanın huzur ile deliksiz bir uyku mu çekmiştir?

Advocaat ilk yarıda hiçleri oynayan Aatıf ile acaba ne yapmayı umuyor. 1-0 öndesin ve rakip 10 kişi kalmış hiç değilse 2. yarıya Sow'un yanına Fernandao'yu alıp 10-15 dakika tempo yapıp 2-0'ı bulup ondan sonra perşembeyi neden düşünmez. Hem de Alper Fenerbahçe kariyerindeki en iyi performansını sergilerken neden bunu fırsata çevirmez bir teknik adam. Alper'in ikinci yarıda neredeyse kendi sahasından alıp rakiplerini birer birer geçip ceza sahasına girdikten sonraki kötü vuruşu Fenerbahçe'nin bu sezon ki en büyük problemidir. Benim anladığım kadarıyla hiç bir futbolcu antrenmanlardan sonra ekstra çalışma yapmıyor. Aynı şekilde Sow da maalesef röveşata haricinde gol atmayı beceremiyor. Maçın son dakikasında kaçırdığı pozisyon da Alper'in kaçırdığının bir benzeriydi.

Advocaat'ın maç sonundaki açıklamalarını dinleyince acaba F.Bahçe'yi ben mi çalıştırıyorum dedim. Bir teknik adam futbolcularının başka şey oynadığını söylemesi resmen başbakan Binali Yıldırım'ın başbakana gerek yok açıklamaları gibi abesti. Yönetimin Advocaat ile devam etme gibi bir düşüncesi varsa ki; yönetimin devam etmesi zaten başlı başına büyük bir yanlışken bir an önce bu fikirden vazgeçmesi gerekiyor. Advocaat ile son 30 yılın en kötü performaslarından birini sergileyen bu takım elbette hocanın eseri değil. Ancak 10 kişi kalan rakiplere 2. golü  bulamayıp puanları saçması hocanın eseridir. Evet bu takımın kadro kalitesi maalesef çok düşük ama hocanın da oyunu okuma, müdahele edememe gibi sorunları olduğu aşikardır. F.Bahçe'nin bu sezon 3 oyuncu değişiklik hakkını kullanmadığı 6 maçta da galip gelememesi herhalde önemli bir veridir hoca hakkında. 

88. dakikada Kjaer'in vücuduna yapıştırdığı koluna çarpan topa penaltı vererek resmen 2 puanı gasp eden hakeme rağmen Fenerbahçe bu oyun plansızlığı ile değil şampiyon olmak ligi 5. bitirmesi bile mucize olur. Futbolcuların maç seçtiğini iddia eden umut taciri yönetim ve taraftarlar artık kendilerini kandırmayı bırakıp Aziz Yıldırım'ın bu kulüpteki misyonunu tamamladığını görmeleri gerekiyor. Yoksa sağa sola saldırmakla asırlık kulübün yıllarını boşa harcamaya devam edeceklerdir.

Maçtan sonra Bursasporun çiçeği burnunda teknik direktörü Mutlu Topçu'nun açıklamalarını da en az Advocaat'ın açıklamalarına kadar hayretler içinde dinledim. Joviç'in ilk sarı kartı neden gördüğünü anlamadığını söylemesi için ya pozisyonu hiç görmedi ya da Fenerbahçe'nin rakibi olan her teknik adamın buna benzer açılamalar yapması alışkanlığı denebilir. Lens ve Joviç önce sözlü sonrada fiziki olarak birbirlerini iterek sarı kartı hakettiler. Joviç'in 2. sarısı içinde sadece duruyordu demesi çok komik. Çünkü rakibinin koşu yolunu, önüne geçerek kapattı Joviç. Ayrıca kendilerinin oynamaya çalışan taraf olduğıunu iddia etmesi de gerçekten çok komikti. Sen bizi güldürdün Mutlu Allah'ta seni güldürsün emi.