Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '09

 
Kategori
Sosyoloji
 

Kolaylaşan iletişimin kritik etkileri

Kolaylaşan iletişimin kritik etkileri
 

msn den


Son 15 yılda; bireyi tüm dünya’dan çok kısa zamanda haberdar eden teknoloji, sosyolojik ve psikolojik değişimleri hızlandırdı. Bu teknolojiden önce 20-50 yıllık toplumsan dönüşüm süreçlerinin çok kısa zamanda yaşanmasının yolunu açtı. İnsanlığın alışık olmadığı ani düşünsel dönüşümler; sosyolojik alan ilgililerini zora soktu. Yükselen toplumsal genel kabuller, değişen ve dönüşen yaşam alışkanlıkları, kitle psikolojisinde yetişilmesi zor hızlanmalara neden oldu.

Yerel olarak ülkemizdeki toplum bilimciler ve sosyologların sesi soluğu kesildi. 20 yy ilk yarısında üretilmiş sosyal teorilerle açılım getirmekle meşgul siyasetçiler ve çevresindeki ilgililer dönüşen toplumsal algıları okuyamaz oldular.

Batılı ülkeler; bu gün toplumumuzun yaşadığı bilgilenmeden gelen hızlı dönüşümü, yüksek okuma ve basın izleme alışkanlıkları sebebi ile kolay uyum sağladılar.

Batılı gelişmiş ülkelerde yılda kişi başına 6 kitap okunuyorken; ülkemizde 100 kişiye yılda 6 kitap okunduğunu çoktandır tartışıyoruz. Yazılı basında durum bundan çok farklı değil.

‘Ülkeler ne çektiyse okuma alışkanlığı olmayan liderlerden çekti’ sözü Hitler için söylendi ama hala güncel duruyor.

Özellikle siyaset sahnesinde topluma sunulması beklenen çözüm önerileri, gelinen dönüşüm süreçlerinden habersiz olunca insanlar gülüp geçiyor.

Kendi yaşam alanlarında donan yöneticiler

Çalıştıkları kurumların kendine özel iş kültürünün kuşattığı yöneticilerin; zamanla yaşadıkları yabancılaşmanın gerçek nedeni, kendilerini toplumun dışında tutmaya gösterdikleri özendir. Toplumdaki etkileşimleri izlemeden ve o etkileşimlere gösterdikleri direnç nedeniyle içe dönerek kendi dışındaki sosyal katmanlara yabancılaşıyorlar.

Toplumda; sosyal çevreler, diğer sosyal çevrelere dıştan bakıyorlar. Kamu kurumları personeli arasında bile diğerlerine yabancılık ve dıştan bakma görmek mümkündür. Özellikle güvenlik kurumları personeli insan olma gerçeği temelinde bile olsa dıştan bakma eğilimindedir.

Toplumda sosyal, ekonomik, kültürel ve mesleki çevrelerin bile kendi farklılığına diğerine üstünlük yüklemekten geri kalmıyor.

İnsan insana iletişimin bu kadar hızlandığı ve küçük köy haline gelen dünya insanları arasındaki hızlı iletişime inat bizim sosyal çevreler arasında iletişim kurulamıyor.

Aile içi iletişimin toplumsal iletişime etkileri

Aile bireyleri arasındaki diyalogun gelişmemesi yetişkinlerin kendi dönemlerinde yaşadıklarını değişen zamana uygun sentezleme yeteneği geliştirmemesindendir belkide. Kendi yaşam kültürünü değişen zamana göre dönüştüremeyince, güncel yaşama yabancılaşması veya dışında kalması muhtemeldir.

Bu çerçeveden bakıldığında yetişkinlerle genç ebeveyn arasında iletişimin ve diyalogun kurulamaması doğaldır. Zaman içinde değişip dönüşen yaşam kültürü ve genel kabullere direnmek yerine kendi açısından algılamaya çalışmak, içe dönük yaşamaya yönelimi engelleyecektir.

Ne yazık ki aile yetişkinleri ile gençler arasında olduğu kadar, yönetenlerle yönetilenler arasında da çok kalın bir diyalogu önleyen yalıtkanı var.

Bulunduğu yerde bu yere göre başkalaşma sürecine giren özellikle kamu yöneticileri; toplumsal sosyal süreçleri olumsuz etkileyerek, toplumsal farklılıkları ötekileşme sebebi yapıp çıkıyorlar işin içinden.

 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..