Kollektif Akıl

Geleceğe dönük hesaplar yapılmakta. Yeni normal sonrası nasıl bir yaşam tarzına alışmak durumundayız? Hükümetler, tedricen de olsa artık normalleşme adımlarını atmaya başladılar.

Ekonominin gidişatı önemli bir mesele. Farklı kanallardan farklı rakamlar/istatistikler açıklanıyor. Türk ekonomisi için ufukta ne gözükmekte? Artık yeni dönemde daha ayakları yere basan ve akılcı politikalar sürdürmek gerekecek.

Bu iktisat alanında da siyaset alanında da geçerli. Her şeyden önce, ekonomimizin yapısal sorunları, ileride karşılaşmamız olası krizlere ve kırılmalara karşı yeniden gözden geçirilerek, sağlam temellere inşa edilmeli. İhracat ve ithalat dengemizin, dış ticaret açığıyla cari açığı alevlendirmeyecek düzeylerde dengede tutulması gerekecek.

- - - - -

Esasında, benim ilgilendiğim husus, siyaset. İktisattan anlamam. Ama, ülkemizdeki varsayılı siyasetimiz için birkaç kelam edebiliyorum. İyi Parti Genel Başkanı Sayın Meral AKŞENER, “memleket masası” kurulmasından dem vurdu. Bence çok isabetli bir tespit. Ben de yıllardır aynı şeyden dem vuruyorum:

Ülkemizde neden siyasi partiler olsun, siyasi partilerin genel başkanları olsun, bir araya gelerek, feraset odaklı bir meşveret meclisi tesis edemiyor. Türkiye’deki siyaset anlayışında nedense bir türlü tartışmayı, müzakereyi, istişareyi yeşertemedik. Neden? Evet bu kadar zor mu? Bir araya gelmek, partizanlıktan ve ideolojik bağnazlıktan kurtulmak gerçekten de bu kadar zor mu?

İşte yeni dönem. Hani yeni bir “normalleşmeden” söz ediliyor ya. Tamam, masada bekleyen sorunlar için, bu ülkenin siyasetçilerinin, bir araya gelmesi çok zor olmamalı! Farklı dimağlardan farklı fikirlerin çıkması, meseleler üzerinde beyin jimnastiği yapılması, artık ülkemizin hayata geçirmek zorunda olduğu bir mekanizma.

Neyse, yazmak güzel de eyleme geçmesi netameli…

Ben ummaya devam edeceğim…

Hayal kurmak bedava.