Kömürden de kara bir gün

Yüz karası değil, kömür karası

Böyle kazanılır ekmek parası…

Demişti Orhan Veli. İyi demişti ama anlayan pek azdı maden işçilerini.

En başta hükümet anlamamıştı, yerin bilmem kaç yüz metre altında çoluk çocuğunun nafakası için diri diri toprağa giren, yüzü kömür karası fidanlarımızı.

“İşçiler yürümesin” diye alınan sert tedbirlerin yerine, keşke işçiler ölmesin diye önlemler alınsaydı.

Hadisenin vahim yanı önlem alınması ile ilgili bir haber. 2013 yılı Ekim ayında CHP’liler Soma’da meydana gelen iş kazası cinayetlerin ve yaşanan ölümlerin araştırılması amacıyla bir araştırma komisyonu istiyorlar.

CHP’nin bu teklifi 29 Nisan 2014 tarihinde TBMM’de oylanıyor,  MHP ve BDP kabul ediyor, ancak AKP’lilerin “hayır” oyları üzerine önerge reddediliyor. Meclis tutanaklarına giren önerge ile ilgili belgelerin asılları sosyal medyada hızla paylaşılıyor.

Üzerinden uzun bir zaman geçmedi bu önergenin. Demek ki bazı eksiklikler, hatalar ve yanlışlar görüldüğünden, gereken lüzum üzerine önerge verilmiş. Eğer kabul edilmiş olsaydı bu facia ve acı yaşanmamış olabilirdi. Kısacası, tedbir alınmamış.

En azından, çocuklara çığlık atılmasının öğretilmesi, konusunda gösterdiğiniz hassasiyeti, maden ocaklarının denetlenmesi hususunda da göstermiş olsaydınız…

Türkiye’de kömürün başkenti olarak bilinen Zonguldak ilimizde 6 yıl görev yaptığımdan dolayı madencilerin acılarına yakından şahit olmuş biriyim.

Maden ocağının kapısında başlayan Cehennemvari görüntü, ilk defa görenlerin korku ve dehşete kapılmasına sebep oluyor. İşte o korkunç tünelin kapısından yüzü kömür karası işçiler, her gün girip çıkmaktalar. Ölmeden mezara girmek, madenciler için her gün yaşanılan bir hadisedir.

Bu saatten sonra ne dersek boş… Olan, kara toprağa canlı canlı gömülen fidanlarımıza ve arkasında bıraktıkları gözü yaşlı insanlarımıza oldu. Millet olarak yastayız, yüreklerimiz en can alıcı yerinden dağlandı. Hayatını kaybedenlere Allah rahmet eylesin, mekânları Cennet olsun, Cenabı Hakk yakınlarına sabır versin.

Sorumluların alacağı en ağır cezaların, bundan sonra bu tür felaketlerin yaşanmaması olacaktır.