Komutan istifaları hakkında düşünceler

Başta Genel Kurmay Başkan'ı olmak üzere 3 kuvvet komutanının istifa etmeleri ya da emekliliklerini istemeleri bazı kesimlerde memnuniyetsizlik yarattığı halde daha geniş bir kesimde memnuniyetle karşılandı. Bazı medya mensupları da sıradan bir olay olduğunu ifade ederek küçümseyici bir tavır sergilediler. 

Komutanların veda mesajlarında, tutuklu bulunan muazzaf subayların önemli bir sayıya eriştiğini, yapılan girişimlerin sonuç vermediğini ayrılmalarına gerekçe gösterdikleri görülmektedir. Yapılan girişimlerin birebir görüşmelerde yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak bu yöntemi sağlıklı bulmadım. TSK'nın hukuki mevzuatına göre subayların tutuklanmalarını engelleyecek ya da tutuksuz yargılanmalarını sağlayacak yasal bir dayanak bulunmadığı takdirde şifai bir talepte bulunmanın da bir anlam ifade etmeyeceği ortadadır. Dolayısıyla görevlerinden istifa ederek bir yere varılamayacağını tahmin etmeleri gerekirdi. Daha görev süresinin bitmesine 2 yıl gibi uzun bir süre olmasına rağmen ayrılmaları bence isabetli olmamıştır. Ancak kamuya yansımayan başka durumlar da olabilir, madalyonun bir görünen yüzü bir de görünmeyen yüzü vardır. 

Bugün demokratik ve laik cumhuriyet değerlerini sahip devletin iyice hırpalandığı da ortadadır. Neredeyse durum 'salla salla düşecekler' sloganına uygun hale getirilmiştir. Sokaktaki yurttaşlarımız genelde devletini seven, sayan, bağlı olan bir yapıya sahip oldukları halde, bazı medya mensuplarının, pek çok aydın kesimin yukarıda belirttiğim slogan sözü koro halinde söyledikleri, yazılarına yansıttıklarını üzülerek görmekteyiz Maalesef ülkemiz hainler cennetine dönüşmüştür. Türk ordusu zayıfladıkça batılı müttefikler keyiflenmektedirler. Üst tabaka sermaye gruplarının da devleti düşünmek yerine kendi kasalarına öncelik verdikleri bilinmeyen bir olgu değildir. Bu durumda devlete sahip çıkacak yegane unsur duyarlı ve bilinçli halk tabakalarıdır. 

Sırada gündem yeni anayasa tasarısı olacaktır ve 2. cumhuriyet dönemi başlayacaktır. Hep birlikte ilerleriz artık.