Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '10

 
Kategori
Mizah
 

Konu monu!

Genelde, ziyaretlerim olsun, telefon görüşmelerim olsun konulu olur! Arama sebebimi de o konu arasına sıkıştırırım!

“Geçiyordum uğradım!” ya da “Öylesine aradım!” türü muhabbetlerim olmaz!

Her meslekten arkadaşım vardır! (yanlış mesleklerden yok!) Çiftçisinden tutun da bakanına kadar!

Mesleğinin zorlukları, gelecekten düşünceleri gibi konular konum olur!

Bugün bir arkadaşı arayayım dedim! İade-i muhabbet hasebiyle! Muhabbet konumu daha önceden hazırlamıştım. Güzel de bir konuydu. Karşıdan alacağım cevabın durumuna göre 25 -30 dakikalık bir görüşme olacağını tahmin ediyordum!

Konuşma metnimi diğer ceketimin iç cebinde unutmayayım mı? Aramış da bulundum!

Siz olsanız ne yaparsınız?

Şiir gelmiyor aklıma! (şairler kırk yıl önce yazdığı şiiri unutmuyorlar! Kıskanırım onları!)

Fıkra da gelmiyor ki yalandan bak bugün güzel bir fıkra okudum onu sana anlatayım diyeyim!

Bir de öyle bir yerde çay içiyorum ki yanımızda delici kırıcı makine inşaat kazısı yapıyor! Muhatabımın sesini kesik kesik duyuyorum! (kesik kesik konuşmuyordu sanırım!)

Blog ortamından olsa birini öbürünü çekiştirebilirim ama yok! Arkadaş Türk Sanat Musikisi korosundan!

“Şef ne yapıyor öyle elinde çubukları sallayarak? Şarkıyı biliyorsunuz zaten!”

Biliyorum ki korodakilerin hepsi ona gıcıktır!

Bamteline basayım dedim!

Bamteli lafı geçince aklıma bağlama çalamamam geliyor! Bamteli sazın en üst kısmında bulunur. Ama bendeniz solak olduğum için emaneten bir bağlama alıp da tıngırdatayım dediğimde sazı ters çevirdiğimden bamteli alta geliyor!

Estetikten uzak kaba bir ses çıkıyor ortaya!

Allah düşmanımın başına vermesin!

“Şimdi o işi ben yapıyorum!”

“Şef mi oldun? Geçen söylemedin şef olduğunu!”

“İki yıldır şefim Ahmet!”

“İyi ya; hayırlı olsun! Milleti yönetmek zordur Mehmet! İki çubukla başarıyorsun ya bu işi helal olsun sana!”

“Öyle alıştım ki Ahmetçiğim, yemeklerimi Çin lokantasında yiyorum iki yıldır!”

“Evde?”

“Son bir yıldır evde de öyle!”

“Yengeyi nasıl alıştırdın?”

“Alışamadı zaten! Postaladım! Çinli yeni bir hanım aldım!”

“Vay be! Bir buçuk milyar insanla akraba oldun demek! Akıllı adamsın Mehmet!”

“Masrafım da azaldı evde! Yüz dolar bırakıyorum ona bir ay yetiyor! Ne yapar ne eder bilmem! Her gün de et yemeği yapar! Bir akşam gel de tanış yengenle! Krallara layık yemek yapıyor!”

Neyse, bitireyim şu yazıyı da akşam akşam mideniz bozulmasın!

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..