Konup geçemeyenler

Bu gün ne yazsam diye düşündüm. Sonunda çok sevdiğim bir ablamın iznini alarak onun hikâyesini yazmaya karar verdim. Ablam diye bahsettiğim kişi ile aynı yerde dört yıldır çalışıyoruz ve ben kendisine söylemesem de her zaman duruşundan, hayata bakış açısından etkilenmiş ve takdir etmişimdir. Ben onun hikâyesini kulaktan kulağa gezen fısıltılarla duymuştum. Ama kendi ağzından yeni öğrendim. Çeyrek asırlık bir aşkın nağmelerini dinledim. Kimi zaman coşkulu, kimi zaman hüzünlü, kimi zamanda hırçınlaşan melodilerdi dudaklarından dökülenler. 

Eşi ile anlaşarak ve birbirlerini severek evlenmişlerdi. Evlikleri boyunca eşi ona kraliçeler gibi yaşatmıştı. Hani kraliçeliği yatlar, katlar, arabalar, hizmetçiler olarak değerlendireniniz varsa baştan söyleyeyim hiç biri yoktu. Ama eşi ona o kadar güzel davranmıştı ki ona kendisini kraliçe gibi hissettirmişti. Bu sevgi dolu yuvanın iki tanede meyvesi olmuştu. Şu an onlar kocaman delikanlılar ve kraliçelerinin yanında prens gibi yaşıyorlar.         

Günümüzün  modası olan ihanet bir gün onlarında kapısını çalıveriyor. O eşine kraliçe gibi hissettiren beyimiz; konarım göçerim ama yavrularımızın gözünden bir damla yaş akıtmam derken konuvermiş ama göçememiş. Neden mi?  Konduğu daha kurnaz davranmış göçmesin diye elinden geleni yapmış. Tabi hepiniz anlamışsınızdır elinden ne geldiğini ayrıntılarına girmeyeceğim. Çünkü hem ablamı hem de o yetişen iki yağız delikanlıyı ayıp etmiş olurum. 

Bu kendi ayakları üzerinde duran dört dörtlük kadın şu an hem kendini hem de prenslerini kimseciklere muhtaç etmeden kendi yağı ve tuzuyla kavruluyor. O konarım göçerim diyen beyimizde konduğu dalda yaptığının bedelini ödüyor. Bu yaşanmış hikâyeden şunu anladım ki birilerinin mutsuzluğu pahasına kurulan yuvada mutluluk olmazmış. Ne kadar mutlu olabilirsin ki çocukların var ama sensiz büyüyorlar ve sen onları uzaktan seyrediyorsun. Ne kadar mutlu olunabilir ki? Hani atalarımız demiş ya '' Dimyata pirince giderken evdeki pirinçten olmayın'' diye. Çünkü pirinç diye aldığınız bazen bulgur bile olamaz.  

MUTLULUĞUNUZUN  BİR  ÖMÜR  SÜRMESİ TEK  TEMENNİMDİR.