- Kategori
- Kent Yaşamı
Köpek Sahipleri, sorumlulukları ve Belediyeler

Köpeklerle ilgili tabela
Hızla büyüyen şehirlerde, aynı hızla yalnızlaşıyor olmanın etkisi mi dersiniz, güvenilir kimseleri artık az buluyor olmanın etkisi mi dersiniz, yoksa salthayvan sevgisi mi dersiniz bilemem ama bir gerçek var ki, özellikle büyük şehirlerimizde evde hayvan besleyen insan sayısı gözle görünür biçimde artmaktadır. Buna kuş, kedi, kaplumbağa, balık gibi hayvanlar da dahil ise de benim yazımın konusu köpekler ve köpek sahipleri. Sebep ne olursa olsun hiç kuşku yok ki insanlar köpekleri sevdikleri için besliyorlar (Onları hevesleri geçtikten sonra sokağa terk edenler de var ama bu yazının konusu onları kapsamıyor).
Evde hayvan beslemenin ve onu sokakta ve/veya parkta gezdirmenin belli kuralları ve sahiplerine yüklediği yükümlülükleri olmalı. Hele hele kimi köpeklerin vahşi ve saldırgan oldukları düşünülürse; parkta, caddede, sokakta köpeklerini dolaştıran insanların bu sorumlulukları yerine getirmeleri sağlanmalı. Köpekten korkan kişiye “hiç bir şey yapmaz, korkma” demek yeterli olmasa gerek. Köpek fobisi olan kişiler için “bir şey yapmaz” sözünün hiç bir şey ifade etmediğini en iyi bilenlerden biriyim zira.
Evimizin yakınında bulunan ve gitmekten çok keyif aldığım bir parka (Peterson Köşkü Parkı) artık gidemiyor olmamdaki tek neden, oraya köpeklerini getirip tasmalarını da çıkaran sahipleridir. Kuşkusuz köpeklerin de özgürce koşmak, enerjilerini atmak haklarıdır. Ancak dediğim gibi bir de köpek fobisi olanlar var ve en az köpekler kadar gezmek, dolaşmak onların da hakkı. Peki o halde bu durum sorun olmaktan nasıl çıkarılabilir?
Bu noktada yurt dışında gördüğüm bir uygulama herkesi memnun eden cinsten ve bu uygulamanın Ülkemizde de hayata geçmesini diliyorum. Şöyle ki; öncelikle bu konuda bir kanunları var. Hayvanların hakları ve sahiplerinin sorumlulukları kanunla düzenlenmiş. Kanun yetmiyor tabi ki, uygulanması da sıkı denetim altında. Direklerde, duvarlarda sıklıkla ilgili kanun maddesinin yazıldığı bir tabelaya rastlıyorsunuz. Eğer şehir merkezindeyseniz (konut ya da işyeri alanında); o zaman tabelada yazan şey, “köpeklerin tasmasının takılı tutulması gerekir” şeklinde. Eğer bir parktaysanız; tabeladaki yazı iki şekilde olabiliyor. Ya “bu parka köpek girmesi yasaktır” şeklinde ya da eğer köpekle girilebilen bir parksa da yine tabelalarla köpeklerin tasmalı olarak ya da tasmasız olarak girebileceği alanlar belirlenmiş.
Yıllar önce Peterson Köşkü Parkı’ndaki köpekler yüzünden çektiğim sıkıntının bir sonucu olarak Bornova Belediyesi’ne bir dilekçe yazmış, köpeklere ait bölümün bir sınır ile ayrılabileceğini de görüş olarak eklemiştim. O zaman kabul görmedi bu görüşüm. Ama şimdi o görüşümün yurt dışındaki uygulamasını da görmüş, deneyimlemiş biri olarak bu yazıyı kaleme aldım.
Umarım sesim duyulur bu defa.