Kör dövüşü...

Tıpkı başlıkta olduğu gibi bir koskocaman 90 dakika bir kör dövüşü gibi geçti.

90 dakika içinde, Emre Âşık’ın karate gösterileri, Sabri Sarıalioğlu’nun “Ümük” sıkma hareketleri ile gelip geçti…

Akıllarda kalan her hangi bir pozisyon olmadı. Futbolcular sanki birbirleri ile anlaşmışlar, pozisyona bile girmeyi istemiyorlar…

Al gülüm, ver gülüm…

Arada bir Hakemin Galatasaray lehine verdiği kararlar ve Fenerbahçeli Futbolculara gösterdiği kartların dışında her şey yolunda…

Oysa oyundan atılması gereken iki futbolcu daha ilk yarıda soyunma odasının yolunu tutmalıydı.

Bu futbolcular mı? Tabi ki Sabri ile Emre Âşık.

90 dakikanın sonuna hakem alışkanlık(!) olduğu üzere maça 3 dakika ilave ediyor. Bu 3 dakikanın 2.5 dakikası yine didişme ile geçiyor…

Ne olduysa geriye kalan o yarım dakikada oluyor…

Semih’e yapılan bir faulü Roberto Carlos kullanacak.

Hakem düdüğünü çalıyor. Roberto Carlos topu üzerine gelirken, hakem durduğu yerden, ceza sahası içindeki itişmeler dolayısıyla, atış talimatını verdiğini unutup, ceza sahasına yöneliyor. Roberto Carlos da atışı kullanıp, topa vuruyor...

Ceza sahasındaki olaylara gelince;

90 dakika sahada gezinenleri izleyen ve sıkılan seyirci bu yarım dakikalık zaman diliminde, sahada şahane(!) bir maç izlediler.

Önce Lugano Emre Aşık’a arkadan, kafasının arkasına bir kafa atıyor. O da hemen yerlerde yuvarlanırken, birden ortalık karışıyor. Tekmeler yumruklar havada uçuşuyor.

Çoookkkk uzaklardan gelen Arda Turan, uçarak kalabalığın arasına karışıyor. Semih Şentürk, kavgayı ayırmaya çalışırken, Arda’nın formasının üst kısmından tutup, çekiyor. (Kendi beyanına göre sen karışma diyormuş)

Arda hafif sola dönüp, sağ kroşeyi Semih’in suratına geçiriyor. Ondan sonrası evlere şenlik!

Semih yere düşünde Galatasaraylı kaleci Sanctis, Semih’i yerden kaldırmak için tıpkı çuvalı tutup kaldırır gibi, yerden kaldırıyor.

Ortalık sakinleşince, hakem Emre, Arda, Semih ve Lugano’ya kırmızı kartını gösterip, Sanctis ve Sabri’yi dışarıda bırakarak, oyunu autla başlatıyor. Oysa Carlos’un vurduğu top, Galatasaraylı baraj yapan oyunculara çarparak çıkmıştı.

Kaleci Sanctis, oyunda kalmanın verdiği mutlulukla, aut atışını yapıyor. Top havada iken, hakem oyunu bitiriyor.

Maç sonunda, maçta olduğu gibi her kafadan bir ses çıkıyor. Oyuncular birbirini suçlayıp dururken, Galatasaray Kulüp Başkanı Adnan Polat’ta kendilerine ve Fenerbahçe’ye kumpas kurulduğunu, iki takımı da şampiyonluktan uzaklaştırdıklarını söylüyor.

Burada Polat'ın söylemlerinde haklılık payı olduğunu kabul etmekle birlikte(şöyle ki Futbol Federasyonu Başkanı hangi takımın temsilcisi olarak Federasyona girmişti? Altay’ın. Mustafa Denizli Hangi takımda futbol oynayarak, yetişip Galatasaray’a gelmişti? Altay.) Bu kadar ulu orta konuşmakta biraz ayıp oluyor!

Fazla söze ne gerek var. Anlayan anladı!

Türkiye Futbol Liginin yeni şampiyonu hayırlı olsun.