Kor

Hala perçinliyor mu geceyi,
Uzun yolların yalnız siren çığlıkları...
Dönüp bakamıyor musun
Hala arkana...
Korkuyla umut arası,
Kıpır kıpır.
Kırık dökük.
Ve sus mu hala,
Çıkmadı mı yüreğine sapladığın bıçak,
Sen mi oldu sonunda...

Baksaydın şayet soğurdun.
Buzul buzul,
Kırılırdı büyük bir kütle,
Akardın sende,
Unutanlar ırmağıyla Karadenize...

Ne çok az yaşamışız.
Ne çok az dokunmuşuz.
Ne çok az yanyana yürümüş adımlarımız.
Ne çok az aynı tabakta değmiş ellerimiz birbirine.
Ne çok az gülmüşüz...

Kesik kesik siren şimdi.
Gittikçe soğuyor şimdi.
Gittikçe matlaşıyor,
Gök mavisi gözlerin.
Tutsam,
Biliyorum,
Küçülmeyeceğim avuçlarında.
Lüle saçlarımdan bir tutam,
Dolanmayacak parmaklarına.
Yolum yolum bitesi.
Tel tel ağarası.
Ne çok severdin,
''Hey on beşli onbeşli,
Tokat yolları taşlı''

Acın şimdi,
Ateşmi ateş.
Ortasında ben.
İbrahim değim ki
Duram duram...
Gülizar...

Yandıkça kor.
Yandıkça kor!