Körfezin petrol geliri ne kadarmış?

Bakın bakalım Araplar Petrolden ne kadar para kazanacaklarmış?

Petrol Fiyatları bu günkü düzeyinde seyrederse, Arapların uzayda da boşluk bırakmadan satın alacak paralarının olacağı kesin!

Bu günkü fiyatları bırakın, onun yarısından bile aşağı ya düşse, yine de inanılmaz ölçüde para kazanacaklar.

Bu da dünyanın adaletsizliği!

Kardeşim onlar Müslüman da, biz bilmem ne miyiz?

Araplara kepçe değil, varillerle verilirken, bize niye çay kaşığı ile veriliyor!

Bakın Petrol fiyatları 50 doların üzerinde seyrederse, petrol zengini Körfez ülkelerinin önümüzdeki 10 yıl boyunca 9 trilyon dolardan fazla gelir elde edeceği açıklanmış.

Şimdi bu adarla, niye Palmiye Evleri, yedi yıldızlı otelleri, Laik şehirleri yapmasınlar!

Adamlara o kadar büyük paralar akıyor ki! Para harcayacak yer bulamıyorlar.

Ha bu paralar kimin cebine giriyor, o da çok önemli!

Halkın bu gelirden aldığı payın sorgulanması da gerekir her halde!

Fakat geçtiğimiz aylarda petrolün varil fiyatının 150 doları bulduğu göz önüne alındığında bu miktarın katlanabileceğini de tahmin etmek hiç de güç değil.

Halen Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Katar, Bahreyn ve Umman'dan oluşan Körfez ülkeleri ispatlanmış dünya petrol rezervlerinin yüzde 40'ı, gaz rezervlerinin de yüzde 23'üne sahiplermiş.

Bakın bu ülkelerin içinde Irak, İran gibi ülkeler yak.

Geçtiğimiz yıl Körfez ülkeleri hidrokarbonlardan yani petrol ve gazdan 380 milyar dolarlık elde etmişler.

Güle, güle harcasınlar diyeceğim! Ancak dilim varmıyor. Sonradan görmeler misali, hep lükse harcayıp, gelişmiş ülke sosyetesine yaranmaya uğraşıyorlar.

Bu gelirler Körfez ülkelerinin gayri safi milli hâsılasının da yüzde 50'sini oluşturuyormuş.

Halen 6 ülke dünyadaki petrolün yüzde 23'ünü, gazın da yüzde 8'ini üretiyormuş.
Bu kadar ucuza mal edilen bir gelire sahip olmak, ondan kazanılan paranın bir kınsı o işin üretimine ayırıp, harcamak da gerekiyor!

Bir de bu ülkelerde çıkartılan petrol yüzeye çok yakın olduğundan bir varillik petrol için 1, 5 ile 5 dolar arasındaki bir harcama ile yer yüzüne çıkartılabiliyormuş.

Diğer petrol üreticisi ülkelerden olan Rusya'da 7, Alaska'da ise 18 dolara ulaşıyormuş.

Sadece hidrokarbon kaynaklara bağlı kalmak istemeyen Körfez ülkeleri başta turizm sektörü olmak üzere pek çok alanda yatırımlar gerçekleştiriyor ve yabancı yatırımcıları da çekmeye çalışıyorlarmış.

2002 yılında bu ülkelere gelen yabancı yatırım miktarı 3 milyardan az iken bu rakam geçtiğimiz yıl 45 milyar dolara fırlamış.

1993 yılından beri petrolden elde ettikleri gelirin 1.1 trilyon dolarını kendi topraklarına yatıran Körfez ülkelerinin 2007-2020 yılları arasında gerçekleştirecekleri yatırım miktarının ise 3 trilyon doları bulması bekleniyormuş.

Kimi kaynaklara göre bu 6 ülkenin planladığı ve halen yürütülmekte olan inşaat projelerinin toplam tutarı 1.3 trilyon dolarmış.

İnşaat projelerinin çoğunluğunun yoğunlaştığı turizm sektörü ise Körfez'in hızla gelişen sektörleri arasında yer alıyormuşb

Geçen yıl turizmden 28 milyar dolar gelir elde eden Körfez ülkelerinin 2017 yılında bunu 69 milyar dolara çıkarması bekleniyormuş.

Darası bizim başımıza!

Geçtiğimiz yıl bu ülkeleri ziyaret eden toplam turist sayısı 37 milyonmuş.

Artan turist talebini karşılayabilmek için pek çok uçak siparişi veren Körfez merkezli havayolu şirketleri 2002'de taşıdıkları 45 milyon yolcu sayısını da geçen yıl iki katına çıkarmışlar.

Yaklaşık 38 milyon nüfusu olan 6 Körfez ülkesinde cep telefonu kullananların sayısı da 34 milyona ulaşmış.

Nüfus artış hızının yüzde 2.1 düzeyinde olduğu bölgede alt yapı için yapılan harcamalar da bu ülkelerin GSMH'sinin yüzde 20'sini buluyormuş.

Geçen yıl enerji, su, taşımacılık, barınma, sağlık ve eğitim alanında 175 milyar dolarlık harcama yapılmış.

İstatistiklerden sıkıldınız mı? Aklınızdan Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar özdeyişi geçti mi?

Yemek yemesini ve giyinmesini bile bilmeyen toplumların, yaratan tarafından ödül gibi Petrol çıkartmaları ve kazanılan o parayı, şeyhler, şıhlar ceplerine atmalarına rağmen, o kadar fazla olunca, mecburen yatırıma dönüştürmek istiyorlar.

O da kendi toplumlarına hizmet etmeye yönelik olmayan, Avrupa ve ABD li sosyeteye yönelik ultra lüks yatırımlar.