- Kategori
- Deneme
Korku fidanları
Korku fidanlarıydı çoğunun gözleri.
Ellerime aldığımda onları, ürkekti bakışları, meraklı bazıları. Bazıları çocuktu işte, yine de çocuk. Şimdi ellerimde fışkırmaya hazır, henüz yeni yeşeren dallar, çiçekler henüz. Meyveleri çooook sonra. Tıpkı şimdilerde gururla izlediğim, inadına korkusuzca gülümseyen Aslınurlar, gözleri beni arayan Şeydalar, Muhammedler, Şilanlar, Tuğçeler, Pınarlar, Gamzeler, Tuğbalar yada Anıllar değiller henüz. Henüz Goncagüller, Esralar yada daha da utangaç Aslılar, Nuraylar, Sametler değiller henüz. En özel günümde ziyaretime gelen Mehmetler de, hatasından dolayı Filiz öğretmeninden özür dileyip, gözlerimi dolduran Bahadırlar da değiller henüz.
Bir kez daha anladım ki, doğru yol benimki. Ancak acılı. Ellerimi koyduğum sıcacık başlarında dönen korkuyu, öte yandan sevgiyi, yaralanmayı yani. Yani onlarla anlaşmanın sevincini ve burukluğunu. Gördüm de, anladım da, tarifsiz bir acı, boşluk diğer yarısı. Umuda yolculuk belki de yeniden... Korku fidanlarını yeniden, korkusuzca yeşertmek için. KUŞKUSUZ...
ŞULE ARSLAN SAYGILARIMLA