Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ağustos '07

 
Kategori
Tıp
 

Korkularınızdan korkmayın

Korkularınızdan korkmayın
 

Korku normal yani olması gereken, oldukça sıradan bir duygudur. Hoş bir duygu olmadığını herkes bilir. Fakat bazı durumlarda yararlı olduğunu kabul etmek gerekir. Neden mi? Çünkü tehlikelerden korur. Hatta uygun dozlarda motive edici bile olabilir. İş yeri sahibinden korkan, çekinen birisinin daha fazla çalışması gibi. Fakat aşırı ve panik şeklinde olursa tam tersine insanı engeller. İnsan korktuğu objeyi, insanı terk edip gider.

Korkunun objesi gerçek ya da hayal ürünü olabilir.

Korku mantıklı ya da mantıksız olabilir. İşte bu irrasyonel olanlara fobi adı verilir. Fobi Yunanca bir kelimedir (phobos) anlamı kaçmaktır. Adından da belli olduğu gibi fobi korku ile kaçınma arası bir duygudur. Fobi, psikiyatrideki tarifine göre bireyin birşeyden korkusu ona saçma ve mantıksız gelmesine ve bundan korkmamalıyım demesine rağmen bu korku ve kaçınmadan kendini alıkoyamamasıdır. Bunu saçma bulduğu için başkalarına anlatamaması, hayatını, ya da bir işlevini aksatması nedeniyle duyulan sıkıntı, ızdırap ve engelleme durumu da fobinin bir parçasıdır. Fobik kişi sadece fobik olduğu şeyden kaçınır. Başka konularda ise oldukça girişken ve cesur olabilir. Sonuçta; bir veya birkaç fobimiz olması herşeyden korktuğumuz anlamına gelmez. Hele cesur bir olmadığımız anlamına hiç gelmez. Uçmakdan korkan, uçak fobisi olan bir cerrah doktor, çok cesaretli ameliyatlara girişebilir. Doktorun elde ettiği, cerrahi başarılar diğer bazı doktorların, denemeye cesaret edemiyeceği risklerle oluşmuş olabilir.

Hergün yaşadıklarımızı, korkularımızı, bunlarla nasıl baş edeceğimizi anlatmak için size bir hikaye anlatmak istiyorum.

Susuzluktan kırılan bir köpek devamlı olarak bir gölete kadar gelip, tam su içecekken kaçar. Belli ki köpek susamıştır ama gölete geldiğinde sudaki yansımasını görüp korkmaktadır. Bu yüzden de suyu içmeden kaçmaktadır.
Sonunda köpek susuzluğa dayanamayıp kendini gölete atar ve kendi yansımasını görmediği için suyu içer.

“Bu hikayeden çıkarılacak ders nedir?” derseniz? Benim bundan öğrendiğim şu oldu. “-Bir insanın istekleri ile arasındaki engel, çoğu zaman kendi içinde büyüttüğü korkulardır. Kendi içinde büyüttüğü engellerdir. İnsan bunu aşarsa, istediklerini elde edebilir.” Benden söylemesi, isterseniz siz yinede korkularınızla yaşamaya devam edin. Gölete gelip, kaçan bu köpeğin misali, korkularınızla yüz yüze gelince hep onlardan kaçın, böyle mutlu olabilirmisiniz? Olamazsanız, korkularla mücadele kararlılık ve cesaret ister.

 
Toplam blog
: 718
: 2690
Kayıt tarihi
: 13.07.06
 
 

Tıp alanında doktor olarak çalışmaktayım, beyin cerrahi uzmanıyım..