- Kategori
- Deneme
Korsanın psikolojisi

Papağan nerede?
O yüzyılda o korsanı tanıdım.
Okyanus içi....Esirler; kadınlar, çocuklar...Kopuyordu kollar bacaklar...Çok kan akıyordu...
Kimin tarafındaydım, hatırlamıyorum; anımsadığım, kurukafanın altında olduğum, altımda deniz...
Sağımızda solumuzda küçük küçük adalar, çok çok kara kara adamlar ve altın ve o papağan.
Dokunan ölüyordu. Kaç kez öldüğümü bile bilmiyorum. O kaptan ve o korsan ve o İngiliz ve o okyanus hep peşimden geliyordu.
Şimdi mi? Sıcak, pirinç pilavı tel şehriyeli ve yoğurt ve umut ve uyku.
O gitarını çalıyor, korsan tek bacağıyla oğlan kovalıyor, İngiliz kesmeye doymuyor, kaç kelle oldu ve okyanus, canı isteyecek de kabaracak.
Herkes delirdi bir okyanus, okyanus kaldı.
Bu yüzyılda birazdan güneş batacak. Bahçıvan az önce bütün dünyanın çiçeklerini suladı. Bizim Karam ne kadar sinek varsa kara kara, kovalıyor hepsini yine kara kara.
1. Not: Korsan, senin psikolojini sevsinler, dedim, hadi korsansan gel karaya, bizim karamıza!
2. Not:
Korsanın derdi O imiş
ben hep BU imiş sanırdım
gidip görüp
yaşayınca
defalarca huzurlarında
ölünce aydım
da ne oldu
papağan işte
mesele bu.
Ş.Y.