Koruk sıktık (Antakyalı dostlara)

KORUK SIKTIK…

Nohut kaynattık birez, buğdada kaynattık, ikisini karıştırdık zilke yaptık.

Zilkeyi bizim oğlanın sünnedinde dağıdıcık.

Her kimseye bir saplak içine birez de şeker ekledimin çerez olur biter. Hem Kurbat Cüneydi getiricik, eli hafifmiş, hem de ucuz kesermiş oğlanın çükünü…

Amma çocuk mehsüm kalmasın deyi sevabına ipekli aldık. Başına da maşallahlı şapkasını aldık. Tosun kimi oldu geyince.

Kırk bir kerre maşallah, göz değirenin gözü içine aka…

Sonram “koruk sıktık” Bir tencere de leymun sıktık, şeker atıcık içine leymonata olucu. Her kimseye bir kedeh vericik. Belkim buz da koruk içine, bakalım pahalı değilse…

Gece yaptırmadık elin ipten kazıktan sırpmalarına teneke dolusu incir erakısı lazım, bir de yimek yeriştir. Hem de hışımız çıkar ona buna yeriştirmekten..

Bu sene nanca pahalı oldu her bi şeyleri belkim bir avrat gecesi yapardık. Şirinceden Nazmiye kadını getirsek eyyi gazzel atar. Topal Ayyüş’ün dümbeleğine kötürümler kağar oynar. Dur bakayım olur mu?

Zalım herif mangır vermem diyo, parasız olur mu peki?

Aman yüreğim yerinden oynayık. Pissik mi o mehmale sıçrayan. Nanca karadı ciğeri şişesice. Aman kele bacım reğbe tasın nerekte ki? Getir de reğbe tasından su içim, yüreğime oturdu zümmetime…

Bre Ökkeş ciğerin deline emi, bre o sünnetlik esvapla mı geziyon dışarda. Şimdi oturu yerlere o esvapla, bre dini kırığın dölü, get soy keni, geliyom seye ha…

Suham başıma küller gözüme. Bu it eniğinin elinden benim çektiklerim nanca çok.

Akşama çökelecek salatası yapıcım, banaduram var dünden kalık, birez uluk ama, ulmayık yerlerini keserim…

***

Tam bu sırada sünnet olacak çocuk bağırır;

“Anaaa, nerede benim orugum…

Erdoğan ÖZGENÇ

ANTAKYALICA

------------------

Birez; Biraz

Zilke;Kaynatılmış buğday

Saplak; su maşrabası

Kurbat; Çingene

Mehsum; Masum

Ayyüş; Ayşe

Mahmel; kapaksız gömme dolap

Reğbe tası; Korkanlara su içirilen tas

Zümmetime; Vicdanıma

Suham başıma küller gözüme; Vay başıma gelenler

Uluk; çürümüş