- Kategori
- Siyaset
İşgal kuvvetleri (Çapulcuya karşılık işgal kuvvetleri)
İŞGAL ORDULARI…
Efendim, şu meşhur Topçu kışlasında Sultanın beslediği subaylar isyan başlatmışılar, bir yığın yobaz ve din sömürücülerini de yanlarına alarak başta taksim Meydanı olmak üzere İstanbul’u işgal etmişler, binlerce kadın taciz edilmiş esnafı haraca bağlamışlar…
Sultan Yunanistan’da görevde bulunan Harekât Ordusu komutanı Mustafa Kemal Atatürk’ e haber uçurmuş. Haberi alan Mustafa Kemal ordusuyla gelmiş isyanı bastırmış ve nifak tohumlarının ekildiği Topçu Kışlasını top atışlarına tutarak yerle bir etmişler…
***
İstanbul da halk hareketini başlatanlara olmadık yakıştırmalar yapıldı, sözlüklerde yeni tanımlar üretip “çapulcu” yakıştırmalarına yeni tanımlar bile yaptılar…
Başbakan ve bazı milletvekilleri Bakanlar sanırsınız ki Türk Dil ve Tarih Kurumu Başkanılar…
Kendi kafalarından “çapulcu” tanımlaması yaptılar…
Ve bugün ki yakıştırmanın adı; İstanbul işgalcileri yani işgal kuvvetleri…
***
Yani pes artık bu kadarına pes…
Adana’dakiler Adana İşgalcileri, Ankara’dakiler Ankara işgalcileri, Antalya’dakiler Antalya işgalcileri, Mersin’dekiler Mersin işgalcileri, Eskişehir’deki Eskişehir işgalcileri, Samsun’dakiler Samsun işgalcileri
Ve toplam 79 ilde yapılan eylemlere de bakarak Türkiye’deki işgalciler…
İki doğu ilimiz eylemlere bilerek ve isteyerek hatta haklı sebeplerle katılmamışlar. Gerekçeleri de şudur; terörden çok çektik bu eylemlerin “Barış Sürecine” zarar vermesinden korkuyoruz, diyorlar. Aynen katılıyorum…
Mitinglerde toplananlar kim; Bu vatanın has evlatları, Başbakanın neferleri. İnşallah Sultanın Topçu Kışlası subayları olmaya özenmezler…
***
Bir ülkede sayıları ne olursa olsun kimler katılıyorsa katılsın önemli değil, önemli olan eylemlerin amacıdır. Şu anda amaç şiddetini giderek artıran dayatmacı baskıcı bir hal alan halkına yobaz ve bağnaz bir yaşamı öneren ve dayatan özgürlüğü demokrasiyi yok sayan “AKP” iktidarından kurtulmaktır. Bu kadar basit…
Korkanlar yazamıyor söyleyemiyor ama eylemcilerin hepsinin ortak sesi; “Başbakan İstifa” diye yükselmektedir. Keşke birileri sesler “ayyuka” çıkmadan duysa…
***
Avrupa da Amerika da Asya da Afrika da diktatörlerin dışında siyaset adamları bürokratlar vekiller bakanlar ve Başbakanlar bu denli tepki almasalar bile “Halk beni sevmiyor” diyerek tereddüt bile etmeden anında “istifa” ediyorlar hatta bir kısmı harakiri yaparak “intihar” bile ediyorlar.
Daha bugüne kadar bir tek politikacının onlar beni sevmiyorlar ama halkın şu kadarı beni seviyor diye konuştuğuna ve hala koltuğunda kaldığına hiç şahit olmadım. Bu nasıl pişkinliktir anlayan varsa beri gelsin…
***
Bugün Başbakanın tüm konuşmalarını bir akademisyen bir yönetici olma sıfatımla yeniden dinledim. Başbakanın konuşmalarına ve yüzünde açıkça bir şey gördüm; “Korku” evet, yanılmıyorum “Korku…”
Başbakan ve ekibi mitinglerine gittikleri yerlerdeki parti olanaklarını kullanarak binlerce insanı topluyorlar aralarında kendi yandaşlarının dışında bir tek vatandaş yok, “korkudan” başkalarının aralarına girmesine izin vermiyorlar…
Mersin de kendisine kötü tezahürat yapılmasın rezil olmasınlar diye dünyanın izlediği Akdeniz Olimpiyatlarının biletlerini satın alıyorlar, korkudan…
Ülkenin hemen her yerinde arkasına devleti almayan çevresi polislerle kuşatılmayan tüm topluluklardan “korkuyorlar” ve “korktukları” içinde tüm barışçıl eylemleri polis zoruyla dağıttırıyorlar.
***
Kendi cenahları, seçmenlerinin çoğu futboldan baleden tiyatrodan operadan zerre-i miskal kadar hoşlanmazlar. Şimdi onları meydanlarda toplayıp eylemciler aleyhine bas bas bağırtıyorlar…
Ellerindeki tüm devlet olanaklarını kullanarak “eylemcileri” oralardan sürebilirler, meydanlara parklara sokmayabilir hatta tehdit edip hapse bile tıkabilirler…
İyi de kardeşim yakında Futbol maçları başlayacak, yine binlerce futbol sever statlarda toplanacak her gün attıkları Diren Taksim Diren Gezi Parkı sloganlarıyla “Başbakan istifa” sesleriyle yeri göğü inletecekler…
Toma’larınız statlara giremeyeceğine, her seyircinin yanına bir polis dikemeyeceğinize göre, özellikle İstanbul statlarında satılan tüm biletleri alamayacağınıza göre ne yapacaksınız “susturmak” için merak ediyorum.
Yoksa her stadın yanında miting mi düzenleyeceksiniz?
***
Bana göre bugün ortaya atılan “işgal kuvvetleri “ya da “İstanbul işgalcileri “ lafı resmen bir kışkırtma halkı iç savaşa davettir.
Bu korku bu bencillik bu kibir daha neler söyletecek Başbakana bilmiyorum ama ben eylemlere katılan ve birbirine destek olan herkesi “itidal” ve “sağduyuya” davet ediyorum. Lütfen; susun ve çekilin evlerinize…
Rahmetli dedem iyi bir hocaydı; her zaman “aman deliyle deli olmayın” aklınızı kullanın “korkakların” önünde de sakın durmayın, derdi...
Çok haklı, aklınızı kullanın oyuna gelmeyin, olanlar umurunda değil, amaç halkı birbirine kırdırmak ve kaçmak.
İşte bu yüzden olan “yandaş ve yakalara” değil olan ülkeye olacak, gençliğin geleceğine olacak...
Dedim ya akıllı mantıklı ve sağduyulu olun ki; Bu güzel mücadeleniz heba olmasın…
***
Düşünüyorum da iyi ki şu anda yeni bir “Mustafa Kemal Atatürk” ortaya çıkmıyor, o zaman yerle bir edilen yobazların odağı “Topçu Kışlasıydı” şimdi neresi olurdu ki?
İyi haftalar…
Erdoğan ÖZGENÇ