- Kategori
- Gezi - Tatil
Koy
Bizim orda bir koy var
Denizi masmavi, suyu berrak olur
Gün batımlarında sessiz sedasızdır, tadına doyulmaz
Hatta bazı zamanlar birkaç balıkçı teknesinden başka kimseyi bulamazsınız orada
Ayaklarımızı denize uzatır, bulutları izleriz
Rüzgar saçlarımızın arasından dans ederek geçer
Ufuk çizgisi denize yaklaştığında susar, o anın tadını çıkarırız
Yazın son demleri
Sezonu ha kapattık ha kapatacağız
Malum Karadeniz burası, kış erken gelir burada
Eylül’ün ilk haftası en güzel zamanıdır ama denizin
Aylardan Eylül
Ve ben o koydayım
Yaz iyi ki var ve ben iyi ki geldim buraya
Yine had bilmez bir huzura meylettim
Arka fon da LP’den ‘Lost on you’ çalıyor
Elimde güzel Datça’nın, güzel şaraplarından
Ne işi var Datça şarabının Amasra’da derseniz, geçenlerde bir arkadaş gitmişti, ona söylemiştim getir diye
Getirmiş sağ olsun o da
Mezem deniz
Pek severim, beni bilen bilir.
Mavinin en özel tonları önümde
İki kulaç atsam başka bir renk
Yüzmekten bitap düşmüş kollarım
Oturduğum kayık yılların yorgunu
İki yudum alıp, güneşi içime çekiyorum,
Denize bakıyorum.
Rüzgar haylaz bir kedi gibi dolaşıyor saçlarımın arasında
Ufak ufak esiyor.
Güneş tenime değiyor
Pembe bir bulut geçti az önce hatta
Hiç bitmese keşke bu an!
Birkaç yudum daha alıyorum şaraptan
Sonra birkaç yudum daha
Manzaranın sarhoşu oldun yine Songül…
Nerede kalmıştık?
Heh, canım yaz ve canım koy
Akşam oluyor
Saat ne çabuk da geçmiş
Güneş denize değmek üzere
Gökyüzünde turuncu renk hakim
Çalıştırıyorum kayığın motorunu
Dalgalar dans ediyor günbatımının renkleriyle
Bu güzelliği anlatmaya kelimeler yetmiyor
Ne güzel memleketsin be!
http://blog.milliyet.com.tr/songullyasar