Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '07

 
Kategori
Öykü
 

Koynumda kuruttuğum gülleri serbest bırakıyorum...

Koynumda kuruttuğum gülleri serbest bırakıyorum...
 

"Koynumda kuruttuğum gülleri serbest bırakıyorum" dedi kadın...
"Onları yeri beslenip büyüyecekleri tek yer olan; toprak olmalıydı oysa" diyerek ekledi...

Belliki şimdiye kadar böyle düşünmemiş olduğunu artık farkındaydı. Bahçesinden topladığı gülleri vazoya bile yerleştirmeden çarçabuk başaşağı asar, bir an evvel kurutmak için güneşte bırakır, ardında kalınca bir kitabın arasına özenle yerleştirirdi o.

Ancak bu ritüeli baştan sona yerine getirdiğinde huzura ererdi. İşin daha da ilginç yanı, bu davranışı onun nedenini bilmeksizin tekrarladığı bir uygulamaya dönüşmüştü nicedir.

Bunu yaparken aslında; bu güzelliklerin ona yaşarken sunacakları yerine, ızdırapla can çekişirken geçirdikleri bu sürece tanıklık etmeyi seçtiğini o ancak şimdi şimdi farkına varıyordu...

Bu değişimi hissettiğinden midir bilinmez; o gün bu gündür bahçesindeki güllerin kokusu daha rahiyalı renkleri daha çeşitli ve gözalıcı gelmeye başlamıştı ona...

Sarı gülleri severdi kadın...
Ayrılıklar için derlerdi o sarı olanları.
Dedim ya, yaşamın filizlenirken sunduklarından korktuğundan sonlara hazırlanarak ekerdi o fidelerini.
Ve bunda dolayı da tomurcuk veririr vermez alıp, kurutmak için gerekenleri yapardı...
Sarılar doğmadan boğulanlar olmaya en uygun adaydı...

Pembe gülleri vardı bahçesinde;yanına bile uğramadığı, ne kadar sevse de uzaktan bakıp, yanaşmaya kaçındığı...

Kırmızı olanlarsa kitap araları için en uygun olanlarıydı...

Şimdi ise; ister pembe, sarı yada kırmızı renkleri ne olursa olsun yaşam saçan bu varlıkların huzur veren rahiyasına kendini teslim etmiş kendine seyirciydi kadın...

Güllerinin bahçesinde serserpe büyüyüşüne izin verdi vereli, onların var oluşundaki gizeme tanıklık ederek yaşamayı da seçmişti.

Batmakta olan akşam güneşinin altında, bahçesine bir defa daha göz gezdiriken, içinin Evrene ona sunduklarından dolayı minnet ile dolduğunu hissetti...

Ve o akşam, güneş batmazdan az önce emin adımlarla o güne değin yanına varmaya en çok korktuğu pembe gülerin yanına sokularak kondurduğu buse ile minnetini sundu...


Sevgi ve ışıkla,
Ayna

Ağustos.05.07
 
Toplam blog
: 268
: 1969
Kayıt tarihi
: 15.09.06
 
 

Var olan her oluş ve bozuluş hakkında gözlem, tahlil ve sonuca varma sürecindeki yolculuğumu, siz..