- Kategori
- İlişkiler
Koza

Kabuklarımdan kurtulmuş ve özgür hissediyorum
Uyandığımda odama sızan güneşle mutlu oluveriyorum
Tırtıllar düşüyor aklıma, kozalar ve kelebekler
Ağaç yaprakları toplardım tırtıllarıma kutuda beslediğim
Evet çok çeşit oyuncak bebeğim yoktu, tırtılları severdim ben, bir de cam şişelerin metal kapaklarını
Ama tırtıllar başkaydı, heyecanla gelirdim okuldan, onlara yaprak toplamak için
Sonra kendilerine bulut gibi yuva yaptılar, içine saklandılar.
Öfkeliydim
Onca emek verdikten sonra bana görünmedikleri için
Zaman geçti
Bambaşka bir canlı çıkıverdi o kozadan
Muhteşem bir değişimdi, sonra kelebek uçuverdi
Mutluydum
Bu sabah güzel Nisan sabahında
Onca işle boğuşurken çalışma masamda
Ajandama yazdığım notu gördüm 28 Haziran' da
Benim aşk hikayem de, tırtılın kelebek olma inancı misali
Evrim geçirdi, oldu, oluşturdu
Ben bir şey yapmadım oysa, istedim, inandım ve bekledim.
Şimdi de yazdıklarımı paylaşmak istedim.
"Biz, biz olmadan önce, biz biririmize düşmeden önce, anılar biriktirmişiz sahipsiz
Anılar biriktirmişiz ceplerimizde, isimsiz
Birbirimize yaklaşıyoruz habersiz
An geliyor
İsimleniyor tüm isimsizler
Ve bize dair oluyor, bizim oluyor tüm sahipsiz hikayeler
İsimsiz anılar, sahibini bekleyen hediye paketleri gibi."
Ayşe