Kral Artur Endülüs'ü düşürdü

Artur Ziko önderliğinde Endülüs’ün başkenti Sevilla’da tarih yazan Fenerbahçe, başarısını Teknik Direktörüne borçlu. Artık Avrupa’nın en iyi hocalarından birine sahip olmanın mutluluğunu yaşıyor taraftarlar.

Fenerbahçe’ye gelmiş hocaların en cesuru Artur Ziko, gerektiğinde risk almasını bilen, asla boyun eğmeyen futbol anlayışıyla takımını Avrupa’nın ilk sekiz takımı arasına soktu. Rakibe göre oyun kurmak yerine kendi oyun felsefesini rakibe kabul ettirmeyi başardı… İyi futbol anlayışını yerleştirdiği takımı her maçta gol pozisyonuna girdi. Özellikle Şampiyonlar Ligi maçlarında rakiplerine şans tanımadı.

Fenerbahçe’nin en büyük kozu Ziko

Fenerbahçe’ye geldiği günden bu yana oynattığı futbol tartışmasız her kesimin gözüne hoş geliyordu. İlk başlarda sendelediği oldu. Takımı defansta açıklar veriyordu hücum oynarken…

Kurduğu takım yeterince mücadele etmiyor diye eleştirildi. Fakat yılmadı Artur Ziko, Fenerbahçe’yi bir büyük takım yapma gayretinden. Tüm eleştirilere tıkadı kulaklarını.

Takım içerisinde oynayacak düzeyde olan her futbolcuya şansa verdi. Şansı kullananların arkasında oldu hep. Mücadele eden, savaşan futbolcular yarattı. Özellikle büyük maçlarda takımı onu neredeyse hiç yanıltmadı. Yenildikleri maçlarda dahi iyi futbol oynamayı karakter edindiler. Süreç içerisinde Fenerbahçe’nin hedefleri büyüdü, taraftarın bakış açısı değişti. Kim derdi ki Fenerbahçe İspanya’ya gidecek Sevilla gibi dev bir takımı mahkum oynatacak diye. Daum zamanında hayaldi bunlar, imkansızdı. Çünkü Daum kendisi inamıyordu böyle bir şeye…

Kazanma tutkusu

Sevilla maçının ikinci yarısında Selçuk’un yerine Semih’i sahaya sürerken çeyrek finali ne kadar arzuladığını da ortaya koymuş oldu. Deplasmanda olmasına rağmen oynattığı ofansif futbol ile bir üst turda eşleşeceği muhtemel rakiplere de göz dağı vermiş oldu. Göze hoş gelen karakterli futbol ve asla vazgeçmemek onun felsefesi. Şartlar ne olursa olsun mücadele ve kazanma azmi aşıladı takımına. Fenerbahçe şansız goller yedi büyük maçlarda, geriye düştüğü oldu, fakat Ziko zamanında müdahalelerle oyunu çevirmeyi başardı. Türk takımlarının en büyük zaaflarından biri olan ‘kırılma anı’nı ortadan kaldırdı. Artık Fenerbahçe geriye düştüğü maçları bırakmıyor avantaj için savaşıyordu. Sevilla maçında da 2-0 geriye düştüler. Ziko, sürdü takımını ileri 2 gol buldular, sayısız fırsatı harcadılar…

Yıldızlarını yarattı

Fenerbahçe herkesin bildiği gibi Türkiye’de futbola en çok yatırımı yapan takım. Başkan Aziz Yıldırım’ın hayalleri Artur Ziko ile gerçekleşmeye başladı.

Ziko takımın başına seçtiğinde gönderilmesi gündemde olan Devid De Souza bu gün Avrupa’nın en gözde oyuncuları arasında yer alıyor. Takımda kalmasını sağlayan Ziko, Devid’e verdiği şansın karşılığını fazlasıyla aldı…

Sağ bekte Önder Turacı’nın yerine monte edilen Gökhan Gönül gösterdiği performansla şansını iyi değerlendirdi ve bu gün tartışmasız bir yıldız. Milli takıma kadar yükseldi… Avrupa’nın gelecek vadeden yıldızları arasında yer alıyor. Büyük ihtimalle bir iki sezon içinde büyük kulüplerin rotasyonuna dahil olacak…

Uğur Avrupa'nın en iyi solaçığı

Uğur Boral’a verdiği önem ilk başlarda hekesi şaşırtmıştı. Elinde Türk vatandaşı olmuş bir Brezilyalı sol kanat oyuncusu varken Ziko Uğur Boral’da ısrar etti. Boral da onu yanıltmadı ve Avrupa’nın en gözde yıldızlarını peşine taktı… Tabi Vederson’u da küstürmedi Ziko. Sevilla maçında bunu en iyi örneğini verdi Vederson. Carlos’un yokluğunda elinden geleni yaptı ve Uğur’la uyumu mükemmeldi…

Belki mecburiyetten oldu Semih’in bu kadar yıldızının parlaması. Fakat Ziko’nun yıldızlar arasında kurduğu iletişim her fırsatta kendisini gösterdi. Semih her ihtiyaç duyulduğunda oyuna girip gereken katkıyı sağlayan müthiş bir profesyonele dönüştü Ziko ile birlikte.

Volkan Demirel başka hoca olsa takımın başında oyundan alınırdı muhtemelen. Fakat Ziko genç file bekçisine güvendi. O da hocasına en güzel doğum günü hediyesini verdi…

Futbol felsefesi değişti

Alex altın çağını yaşıyor Ziko’nun takımın başına geçmesi ile birlikte. Takım artık toplu çıkıyor, toplu dönüyor. Kanatlar her fırsatta atağa kalkıyor ve Alex’in müthiş rahatlamasını sağlıyor bu oyun felsefesi. O da oynuyor oynatıyor…

Mehmet Aurelio, Daum zamanında da iyiydi. Ancak Ziko ile birlikte Fenerbahçe’nin unutulmazları arasına adını yazdırdı. Mücadelesi, azmi, çalışkanlığı yeni oyun felsefesi içinde daha verimli oldu. Avrupa’nın büyükleri onun peşinde…

Belki Sevilla maçında yoktu fakat Deniz Barış takımın bu günlere gelmesinde en büyük katkıları yapanların başında geliyor. Ziko ile birlikte orta sahanın hakimi oldu, çabuk oynamayı öğrendi…

Lugano, Edu, Selçuk, Ali Bilgin ve diğerleri hepsi birer yıldız oldular Ziko’nun elinde, şimdi Avrupa semalarında parlıyorlar.

Avrupa maçlarını kaybetmiyor

Fenerbahçe Ziko yönetiminde çıktığı maçları neredeyse kaybetmiyor. Avrupa kupalarında Ziko yönetiminde oynadığı 22 karşılaşmanın 11’ini galip tamamladı, 6 maç berabere biterken, 5 maçta sahadan yenik ayrıldı. Ancak Fenerbahçe dünkü Sevilla maçında olduğu gibi yenildiği maçlarda da güzel oyunu sürdürdü. Sevilla maçını da penaltılarla çevirmeyi başardı sonuçta. Santranç oyununa dönen bu tarz maçlarda önemli olan tur vizesini alabilmektir.

Murat Aydemir