Kriz günlüğü - yeni hayat

Artık evdesiniz. Yeni bir yaşam tarzı sizi bekliyor. Haber verme anı acılı bir şekilde geçtikten sonra ilk gece sendromu ile artık yüzyüzesiniz. İlk gece oldukça zor geçer. Kafanızda birçok sorularla sanki boğulacak gibisinizdir. Birde bunun üzerine içinizdeki acı, ümitsizlik, kaybetmişlik duyguları sizi sarar. Göğsünüz devamlı bir mengene tarafından sıkılmaktadır sanki. Kolunuzu kaldıramazsınız. Başınız öne eğiktir. Ve düşünceler düşünceler... Dünyanın adaletsizliğinden tutunda evi nasıl geçindireceğinize kadar bütün detaylar aynı anda size hücum eder. Ve herbirine cevap vermek zorunda hissedersiniz kendinizi. Beyniniz bütün gücüyle çalışmaktadır ancak çözüm üretmemektedir. Bazen üretir gibi olur ama hemen üzerine başka sorunlar hücum eder ve yine sorun yumağının altında çırpınmaya başlar. Bu gece sizin gözünüze uyku girmesi için oldukça geç bir saate kadar ayakta kalıp bedeninizi harap etmeniz gerekebilir. Tabii bu arada boş boş televizyona bakmakta bir yan aktivite olarak size eşlik eder. Ama ne seyrettiğinizi pek bilmezsiniz. Çünkü asıl film acı bir drama olarak beyninizde oynamaktadır. Ve bir şekilde sızılır. (Uyunur demek biraz hafif kalır) Genelde diğer sabah bir hafta sonu olur. Çok durum anlaşılmaz çünkü asıl durumun anlaşılması için normal hayatınınızın rutini dışına çıkmanız gerekmektedir. Haftasonu rutin olarak evde olduğunuz için çok sorun yaratmaz. Asıl garip durum Pazartesi olunca başlar. İşte rutininizin bozulduğu an Pazartesi sabahıdır. O sabah erken kalkıp işe gitmezsiniz. O sabah kalkarsınız ve kendinizi bir işe yaramaz olarak evde bulursunuz. Bir çok kişi keyifsiz bir kahvaltı yapar. Ve yanlışlıkla televizyonu açma hatasında bulunur. Karşınıza kim çıkar tahmin edin: Seda Sayan. Konukları ile bir çok konuda tartışıyordur ama hiç bir sonuca ulaşamıyorlardır. Her bir konuğu avazı çıktığı kadar bağırarak kendini haklı çıkarmaya çalışıyordur ancak konudan saptıkça sapıyordur. İç sıkıntısıyla kanalı değiştirirsiniz ama aynı programın kopyalarını diğer kanallarda yine ve yine görürsünüz. Kendinizi can havliyle cnbc-e veya haber kanallarına attığınızda Kriz bütün azametiyle karşınıza çıkar. Zaten işten çıkmışınızdır gelecek kaygısı devamlı kafanızda dönüp durmaktadır. Birde üzerine bunlar eklenince kısa devre yapmanız mümkündür. Unutmayın ekonomi krizde, birde sizin kriziniz herhangi çözüme ulaşmanızı oldukça zorlaştırır.

İlk hafta kritiktir. Hazır sizin durumunuz taze iken elde ettiğiniz bilgilerle tanıdıklarınıza haber verin yani network’ünüzü kullanmaya başlayın. Çünkü ileride bir atıllık durumuna girmeniz söz konusu olabilir. CV’nizi mümkün oldukça çok tanıdığınıza mail atmaya başlayın. Ve mümkünse bunu ilk hafta bitirin. İlk hafta için bu kadar görev yeter. Çünkü ilk hafta için asıl göreviniz yeni durumunuza alışmaktır. Ağır bir dönüşüm geçiriyorsunuz. Yıllardır size verilen rol artık sizin değil. İşinizi kaybetmenizin mali etkisi bir yana asıl manevi etkisi daha önemlidir. (Bu konu için ayrı bir yazı gerekir.) Ancak bu şoku atlatmak ve kabullenme sürecine girmeniz ilk hafta içinde gerçekleşmeye başlar. Bundan dolayı ilk hafta mümkün olduğunca acıyı azaltıcak bir şekilde hoşunuza gidecek aktivitelere yönelin ve hatta yiyeceklere:) Ama unutmayın ilk hafta network’unuzu kullanmanız için elzemdir. İlk görevinizi yerine getirdikten sonra rahatlayabilirsiniz. Ayrıldıktan sonra bir hafta sonra yeni işe girenler veya en azında mülakata gidenlerin hikayeleri bir şehir efsanesi değil gerçektir. Birde bununda yanında internette iş arama sitelerinde hesaplarınız varsa bunları güncelleyin. Bir şirketin CV aramasında belki sizinki onların ilgisini çekebilir kim bilir?

İlk hafta şoku atlatma haftasıdır. Ancak yeni hayatınız ikinci hafta başlar. Yeni hayatınızdan kesitler devam edecek.