Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '09

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Kriz günlüğü - haber verme

Kriz günlüğü - haber verme
 

Haber vermek zordur ama biraz destekle her şey daha kolay olur.


İnanın işten çıkarıldıktan sonra eve gelmek çok zor bir süreçtir. Kafanızdaki o düşünceler ve kalbinizdeki çeşitli olumsuz duygular sizi hayattaki en basit şeyleri yapmaktan alıkoyar. Bu yüzden geçen yazımdada belirtmiştim ve tekrarlıyorum. Lütfen işteki son gününüzde eve gelirken gerek arabada gerek otobüste çok dikkatli olun.

Veeee evdesiniz. Artık işten çıkarılmanın getirdiği olumsuz düşünceler tanıdıklarıma nasıl söyleyeceğim kaygısına dönüşüyor. Gerçekten acı bir durumdur. Ne de olsa yıllardır üzerinize giydiğiniz bir elbiseden sıyrılıp yeni bir kimliğe bürünüyorsunuz ve toplum nezdinde yeni kimliğiniz olumlu bir anlam ifade etmiyor çünkü siz artık bir işsizsiniz. Bir günde bu kadar şey üstüste gelir mi ? Eğer işsizseniz gelir. Hayata gerçekten isyan edebileceğiniz nadir anlardan biri bu. Büyük bir acı ve aşağılanmışlık duygusu içinde işte evdesiniz. Peki vücudunuz bu kadar ağırlığı kaldırabilir mi? Eğer gerçekten kendisini bilen ve kendisiyle barışık bir insansanız kaldırabilir. Ama itiraf edelim çoğumuz öyle değiliz. İşte bu durumda beynimiz devreye giriyor. Ve yaşadığımız travmayı hafifletmeye başlıyor. Nasıl mı? Çesitli hafifletici sebepler bularak. Bunu test edebilirsiniz. İşten ayrıldığını bildiren arkadaşınıza çıkarılma sebebini sorduğunuzda kimse size benim şirket için fayda/maliyet oranım yeterli değildi veya performansım yeterli değildi diye çıkartıldım demez. Genelde kendisininde haklı olduğu veya şirketin çok çaresiz olduğu bir portre çizer. Bu durumda ne olur o kişinin üzerine gitmeyin çünkü travma ile şavaşıyor ve başka bir darbeyi daha kaldıramaz.

Artık evdesiniz. Eğer evde kimse yoksa size düşüncelerle beraber bir kaç saat daha bekliyor demektir. Ancak eşiniz veya anneniz evde ise o ilk bakışla hemen karşılaşırsınız. İlk bakış hafızada kalan ve kalbinizin hızla çarpmasına sebep olan bakıştır çünkü haber verme anı gelmiştir. Karşınızdaki kişide şok yaşar çünkü normalde bu saatte eve gelmezsiniz. Hiç merak etmeyin karşınızdaki kişininde kalbi hızla çarpmaya başlamıştır. Elinizdeki kutuyu veya eşyaları görür ama yinede konduramaz. Gözlerini açarak o bakışı atar size ne olduğunuz sorar. O kadar sebep düşünülmesine ve kafanızda tekrar edilmesine rağmen genelde hemen işten çıkarıldığı söylenir. Ve eve bir hüzün havası çöker...

Birde bu durumun istisnalarına bakalım. Yalnız yaşıyor olabilirsiniz. Bu durumda durum biraz daha sizin kontrolünüzdedir çünkü haber verme zamanını siz seçersiniz. Ama daha mı iyidir? Eninde sonunda yaşayacaklarınızı değiştiremeyeceğiniz için geciktirmenin bir gereği yoktur. Mümkün olduğu kadar önce birisine haber verin ve durumunuzu paylaşmaya başlayın. Daha çabuk rahatlayacaksınız. Birde eşinizin hamile olduğu durum vardır ki ben bu durumu yaşadım. Size kendi tecrübelerime göre tavsiyem durumu hemen o gece haber vermeyin. Mümkün olduğu kadar sabah haber verinki gece olana kadar eşiniz duruma alışsın ve gece uykusunu biraz daha rahat uyusun. Biraz dayanması zor oluyor ama zorda olsa tavsiyem budur.

Daha sonra haber verme aşamaları biraz daha rutine biner. Sebebi artık yeni durumunuzu en çok üzülecek kişilere haber vermiş olmanız ve ilk travmayı atlatmış olmanızdır. Hatta dikkat ederseniz sizde her sorana düşünmeden aynı şekilde cevap vermeya başlamışsınızdır. Hatta bazılarına çıkarılmada sizinde biraz sorumluluğunuz olduğunu bile söylersiniz. Ama bunun için biraz zaman geçmesi gerekir. Acelesi yok içinizden ne geliyorsa şimdilik onu söyleyin.

Şimdilik biraz dinlenin ve çünkü yeni bir hayata başlıyorsunuz. Bir sonraki yazı: yeni hayatınızdan kesitler.

 
Toplam blog
: 6
: 838
Kayıt tarihi
: 26.02.09
 
 

Çeşitli sektörlerde yerli ve uluslararası firmalarda 9 yıldır çalıştım. Şubat ayı sonunda işsiz kald..