Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '17

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

KT 5: Ergenlik. Herkes gibi "abla"nın da başına gelir.

"Abla" ergenlik dönemine girer. Üstelik akranlarından belirgin bir süre önce. Zaten herşeyi onlardan önce yapma eğilimindedir. Önden, acele acele gidip deneyim biriktirerek "senbilirsinabla" olmanın yolunu açmış olmalı.
 
İlkokulu bitirip ortaokula başlayacağı yaz sıcak bir yaz olur, herkesin sıcağından daha sıcak bir yaz. Yavaşça belirmeye başlayan göğüsleri, yazlık giysiler üzerinden seçilmesin diye tüm yazı, giysileri üzerinde Kazova hırkası ile geçirir. Bu gerçekten sıcak bir yaz olur. Bedenin üst kısmını sıkıca bandajlamak gibi, ilk bakışta fantastik görünebilecek çareler de üretir ama, nasıl yapacağını bilemediği için bu, kalkışmadığı bir kamuflaj yöntemi olarak kalır. Sonradan beden dilinin anlamsız bir sözcüğü haline gelen azıcık kambur yürüyüşü, o sıcak yazdan hatıradır.
 
Bedeninin başına buyruk biyolojik tavırları, kontrolsüz ve ağrılı kol-bacak uzamaları, kontrolsüz olduklarından oraya buraya takılmalar, her yeniyetme için hüzünlü, dönemin izleyicileri içinse sonradan şirin anekdotlara konu olacak bir süreçtir. Bu süreci atlamanın bir yolu da yoktur, en azından normal şartlar altında. Yine de "abla", akranları kızlardan birkaç yıl sonra aynı acıklı dönemi yaşayan erkek sınıf arkadaşlarını -sokak arkadaşlığı, oyunlar yavaş yavaş geride kalmaktadır- ve bir yaz içinde tanınmaz hale gelen yüzlerini, özenle abarttıkları yüz tüylerini gördükçe, dahası birden çatlayan seslerle konuşmaya çalışmalarını duydukça, bir kız olarak haline bin kere şükreder.
 
Aşk filmleri daha bir anlamlı olmuştur, oğlanla kızın ayrı düşüp, bir sürü yanlış anlama yüzünden bir türlü bir araya gelememeleri, hele o güzelim kızın kara bahtın cilvesiyle ölümün kucağına düşmesi nasıl ağlanası acıklı bir haldir! "Abla" da, hangisinin daha romantik daha acıklı olduğuna karar veremeden, bir ölen güzelim kızla ölür, bir geride kalan, favorileri kulaklarını örtmüş yeşil gözlü oğlanla ıssız kumsalda ağlayarak dolaşır.
 
Bu arada cep fotoromanlardan başını kaldırıp ufak ufak, karşı cinse daha alıcı gözle bakmaya da başlar "abla"; özenilip abartılan yüz tüyleri, çatlak sesler daha bir sevimli mi gelmeye başlamıştır ne? Hormonlar işbaşındadırlar ve "abla"nın dikkatini, nereye bakması gerektiği konusunda, hayata çekerler beklendiği, bilindiği üzere.
 
Üzerinden epey bir zaman geçmiş olmasına karşın "abla", o özel dönemi unutmaz. Çünkü bir kız yetiştirir ve bu kızla birlikte, anası da ergenlik döneminden -yeniden- geçer, öyle ki evin kedileri bile bundan paylarına düşeni fazlasıyla alırlar.
 
Toplam blog
: 591
: 63
Kayıt tarihi
: 27.07.15
 
 

İstanbul'da 20 yıldan fazla, tasarımcı grafiker olarak çalışırken bir kız çocuğu da yetiştiren "a..