Kulak Çekmek, Tahtaya Vurmak

Kulağımızı Çekip, Tahtaya Vurup; Allah Korusun Diyoruz
Neden?

Milattan önceki zamanlarda dünyanın iki ayrı yerinde bir inanç süregeliyormuş.
Meşe Ağacının kutsallığına inanılıyormuş.

Nedenlerinin başında, meşe ağacına yıldırımların düşmesiymiş. Ağacının yıldırımları çektiğine inanılıyormuş.

Meşe ağacı sağlam bir ağaç, çok yüksek o zaman bu ağaç diğerlerinden farklı birde yıldırımları çekiyor, daha ne olsun?

Milattan önce 2000'li yıllarda Kuzey Amerika yerlileri,
Bu azametli ağacın köküne vuruyorlarmış. Tanrının onun üzerinde oturduğuna, yıldırımla yeryüzüne inip ağacın üstünde olduğuna inanıyorlarmış.
Ağaca vuruyorlar ve dilekte bulunuyorlarmış.
Her tür kötülükten korunmak, tehlike ve şansızlık olacaksa olmamasını diliyorlarmış. Yani bir çeşit ricada bulunuyorlar ve Tanrı ile temasa geçtiklerine inanıyorlarmış.

Dünyanın bir başka yerinde Ege’de, Helen Uygarlığında da Meşe Ağacı yine çok kutsal. Yıldırımları çeken ağaç. O zaman ne olmuş, bu ağacın Yıldırımlar Tanrısı olduğuna inanmışlar.
Onlar da ağaca vurarak korunmak istemişler.

Orta çağda, Hıristiyan din adamları bu inancı kendi devirlerine taşımışlar.

Keltler ve Pagan Toplumlar ağaçların tanrıların, kudretli ruhların, evleri olduğuna inanıyorlarmış. İçinde tanrı olduğuna da inandıkları için, ağaca vurup dilekte bulunuyorlarmış.

Orta Asya Türk’leri de tahtaya vurarak ağacın içindeki güçleri uyandırdıklarını, ortamdaki kötü ruhların gittiğini sanıyorlarmış.

Bu adet hala sürüyor.
Bizler de yapıyoruz, önce kulağımızı çekiyoruz, ardından tahtaya vuruyoruz.
Allah Esirgesin diyoruz.

Aslında Eski Türklerdeki Şamanizm de kötü ruhların uzaklaşması için yapılan bir olay…
Bu Şamanizm’de geçerli olayı alışagelmiş halini yaparak boşuna umutlanıyoruz.

Bizlerin yapacağı ellerimizi açmak, dua etmek ve her ne istiyorsak Allah’ımızdan istemek.


Nazan Şara Şatana