- Kategori
- Mizah
Kulak misafiri

Arşivimde kulak fotosu yerine çene fotosu buldum. İdare edin artık.
- Baksana bacağıma ne kötü morardı.
- Aaa… Geçmiş olsun, Ne oldu?
- Mevlana gibi yuvarlandım!
(Yuvarlanmak mı? Mevlana yuvarlanıyor muymuş?)
**********
- Bu parfümü çok sevdim. Beni anlatıyor!
- Anlatıp ne diyor, bilmediğin bir şey söylüyor mu?
(Heyhat! Şu yaşa geldim, hiç beni anlatan bir parfüm sahibi olamadım)
**********
- Eşiniz yok mu?
- Dulum ben!
- Yeniden evlenmeyi düşünmüyor musunuz?
- Yeter! Yedim etinden doydum lezzetinden.
(Öyleyse; hala evli olanlara obez diyebilir miyiz?)
**********
- Hayvanları çok severim!
- İyi de sen ava gittiğinde vurduğun hayvanları kesip yiyorsun.
- Vuruyorum ama kafalarını kesmiyorum, boğarak öldürüyorum onları.
(Arkadaş vicdan sahibi, kesmeden önce boğuyor.)
*********
- Tavanda kertenkele var…
- Ben hallederim, süpürge nerde?
(Çalı süpürgesiyle vurup düşürdüğü kertenkele yerde yatarken)
- Kertenkele okunacak hale geldi
- Ne okuması?
- Okunacak oldu diyorum
- İyi ya, ben de ne okunacak diyorum
- Hani hafızasını kaybedeni hocaya götürüp okuturlar ya, öyle işte.
- Haaaa…
- Sana da ameliyat eder gibi laf anlatıyoruz yahu.
(Bebek sahibi olamayanları hocaya üflettiklerini duymuştuk, bellek sorununda da keramet hocada demek)
*********
- Şu fotoğraflara bak, ne kadar anlamlı
- Niye ki?
- Duvarlara dedelerinin babalarının fotoğraflarını asmışlar.
- Restoran belki de onlardan kalmadır.
- Kasadaki adama soralım en iyisi
(Oturduğu masadan kasaya doğru seslenerek)
- Beyefendi, bunlar aile büyükleriniz mi?
- Hayır efendim, onlar Dede Efendi, Tamburi Cemil Bey, Tatyos Efendi…
- …..
(Niye Tarkan’ın, Serdar Ortaç’ın fotoğraflarını koymuyorsunuz kardeşim, Dede Efendi gideli olmuş 174 sene. Ne bilsin vatandaş)
**********
(Yaşının 90’larda olduğunu tahmin ettiğim bembeyaz sakallı bir amca, minibüste yanına oturduğu genç delikanlıyı bastonuyla dürterek)
- Selamün aleyküm delikanlı
- Aleyküm selam dede
- Kadıköy kaç para?
- 1.5 lira dede
- İyi, ver bakim şunu şoföre
(Parayı alıp ön koltuktakine uzatan delikanlıyı yeniden bastonuyla dürterek)
- Elalemi rahatsız etme, kalk kendin ver.
- Peki dede
…….
- Yanındaki hanımın mı?
- Yok dede, tanımıyorum onu.
- Pek sessiz, hep böyle midir?
- Bilmem tanımıyorum
- Karadenizli herhalde
(Delikanlıyı bastonuyla yeniden dürterek)
- Sen de al Karadenizli bir hanım, kafan rahat eder
- Peki dede
- Bak bana, (bastonunu kendi göğsüne vurarak) 96 yaşındayım, iki hanım eskittim ikisi de Karadenizliydi.
- Allah uzun ömür versin dede
**********
(Bu sohbetler %100 orijinaldir. Misafir kulak (!) tarafından tek kelime ilave edilmeden, muhtelif ortamlarda hafızaya kaydedilmiştir.)
************
Milliyet Bloğun değerli yazar ve okurları için mini anket;
Yorum penceresini açtığınızda tabanını gözünüze sokan o 45 numara ayak karşısında ne hissediyorsunuz? Parmaklarını ayıra ayıra titrediğinde burnunuza hafiften bir koku gelmeye başlamıyor mu? Bu yüzden mi artık yorumlarınızı daha kısa tutup bir an önce kaçıyorsunuz?